HTS Kayıtları Nedir ve Nasıl Analiz Edilir? Adli Bilişim Uzmanından Detaylı Rehber
- aslankriminal35
- 6 Eyl
- 9 dakikada okunur
1. Giriş: Dijital Ayak İzlerimiz ve HTS Kayıtlarının Yükselen Önemi
Günümüzün dijital dünyasında, kullandığımız her mobil cihaz, geride neredeyse silinmesi imkânsız bir dijital ayak izi bırakır. Bu izler, sıradan bir günlük aktivite olabileceği gibi, bir suçun aydınlatılmasında veya hukuki bir ihtilafın çözümünde hayati bir delil kaynağına da dönüşebilir. İşte bu dijital verilerin en önemlilerinden biri, HTS kayıtlarıdır. Özellikle ceza soruşturmalarında ve davalarda, HTS kayıtları vazgeçilmez bir araç olarak öne çıkmaktadır. Olayın meydana geldiği anın zaman çizelgesini oluşturmaktan, şüpheliler veya taraflar arasındaki iletişim desenlerini ortaya çıkarmaya kadar geniş bir yelpazede kritik bilgiler sağlar.
Bu rehber, HTS kayıtlarının sadece yüzeysel bir tanımını yapmakla kalmayacak, aynı zamanda hukuki statüsünü, elde ediliş süreçlerini, teknik analiz yöntemlerini ve yüksek mahkemeler tarafından delil olarak nasıl değerlendirildiğini derinlemesine ele alacaktır. Amacımız, bu karmaşık konunun tüm boyutlarını hem hukuk profesyonelleri hem de konu hakkında bilgi edinmek isteyen okuyucular için anlaşılır bir dille sunmaktır. Bu sayede, dijital delillerin gücünü ve sınırlarını daha net bir şekilde kavrayacak ve hukuki süreçlerinize daha bilinçli yaklaşabileceksiniz.
2. HTS Kaydı Nedir? Terminolojik ve İçeriksel Bir Tanım
HTS, "Historical Traffic Search" (Tarihsel Trafik Sorgulama) teriminin kısaltmasıdır. En basit tanımıyla, bir cep telefonu veya sabit hat numarasının belirli bir zaman dilimi içinde gerçekleştirdiği tüm iletişim trafiğinin detaylı dökümünü içeren teknik bir rapordur. Bu rapor, hukuki ve adli soruşturmaların seyrini değiştirebilecek somut veriler sunar.
2.1. HTS Kaydının Temel Bileşenleri
HTS raporları, genellikle bir GSM operatörü veya Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından hazırlanan karmaşık veri tablolarından oluşur. Bu tablolar, bir dizi temel bilgiyi listeler:
Arayan ve Aranan Numaralar: Görüşmeyi veya mesajlaşmayı başlatan ve karşılayan telefon numaraları. Bu veriler, kimin kiminle ve ne sıklıkta iletişim kurduğunu belirlemeyi mümkün kılar.
Tarih ve Zaman Bilgileri: Her bir iletişimin tam olarak hangi tarihte ve saatte gerçekleştiğine dair kesin zaman damgaları.
Görüşme Süresi: Yapılan telefon görüşmelerinin saniye cinsinden toplam süresi.
Baz İstasyonu Bilgileri: İletişim sırasında telefonun sinyal aldığı baz istasyonunun teknik kimlik numarası (Cell ID) ve konumu. Bu veriler, şüpheli veya mağdurun yaklaşık olarak nerede bulunduğuna dair önemli ipuçları sunar.
İnternet Trafiği Verileri: Özellikle son yıllarda HTS kayıtları, GPRS/WAP ve CGNAT (Carrier-Grade NAT) kayıtları gibi internet kullanım detaylarını da içerebilmektedir. Bu kayıtlar, mobil cihazın internete ne zaman ve ne kadar süreyle bağlandığına, hatta hangi IP adreslerinin kullanıldığına dair bilgiler sunar.
2.2. HTS Kaydında Bulunmayan ve Kritik Öneme Sahip Veriler
HTS kayıtlarının en sık karıştırıldığı ve hukuki açıdan en önemli ayrımı, içermediği verilerdir. HTS, kanuni ve anayasal sınırlar gereği, yapılan görüşmelerin ses kaydını veya mesajların metin içeriklerini asla içermez. Bu durum, özel hayatın gizliliği ve haberleşme özgürlüğü ilkelerinin temel bir gereğidir. Operatörler, bu içerikleri kayıt altına almaz ve yasal olarak paylaşamaz.
Ayrıca, WhatsApp, Telegram, Signal gibi internet tabanlı uygulamalar üzerinden gerçekleştirilen iletişimler de HTS kayıtlarında görünmez. Bu tür uygulamalar, operatörün altyapısını bir veri taşıma hizmeti olarak kullandığı için, HTS raporunda sadece mobil verinin kullanıldığı saat ve veri miktarı gibi genel trafik bilgileri yer alır. Kiminle konuşulduğu veya yazışıldığı gibi içerik bilgileri bu kayıtlarda bulunmaz. Bu noktaların yanlış anlaşılması, hukuki süreçlerde ciddi hatalara yol açabilir.
3. Hukuki Süreç: HTS Kayıtlarına Erişim ve Yasal Dayanağı
HTS kayıtlarına erişim, kişisel verilerin korunması ve özel hayatın gizliliği ilkeleri nedeniyle keyfi bir işlem olmaktan uzaktır. Bu verilere ulaşım, kanunla belirlenmiş sıkı şartlara ve prosedürlere tabidir.
3.1. Yasal Dayanak ve Şartlar
HTS kayıtlarının hukuka uygun olarak elde edilmesinin yasal dayanağı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 135. maddesidir. "İletişimin Tespiti, Dinlenmesi ve Kayda Alınması" başlığı altında düzenlenen bu koruma tedbiri, iki temel şartın varlığını zorunlu kılar:
Kuvvetli Şüphe: İlgili suçun işlendiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması gerekir. Bu, sadece bir varsayım değil, somut verilere dayanan bir kanaat olmalıdır.
Başka Delil Elde Etme İmkânının Olmaması: HTS kayıtlarına başvurmadan önce, suça ilişkin delillerin başka bir yolla elde edilmesi imkânının bulunmaması gerekir.
Bu iki şart mevcut olmadan yapılan HTS talepleri hukuka aykırı sayılır ve mahkemelerde geçerli delil olarak kabul edilmez.
3.2. Talep Süreci ve Yetkili Merciler
HTS kayıtları için talep, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından, kovuşturma aşamasında ise mahkeme tarafından verilebilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, savcı da karar verebilir. Avukatlar, müvekkilleri lehine mahkemeye dilekçe sunarak bu kayıtların istenmesini talep etme hakkına sahiptir. Talep dilekçesinde, hangi numaraların, hangi tarihler arasında ve hangi gerekçeyle istendiği açıkça belirtilmelidir. Kabul edilen talep, BTK veya doğrudan ilgili GSM operatörüne gönderilir ve kayıtlar genellikle Excel (.xls) formatında iletilir.
3.3. Veri Saklama Süreleri: Hukuki Bir Çelişki ve Tartışma
HTS verilerinin saklanma süresi, hukuki ve teknik açıdan önemli bir tartışma konusudur. Farklı kaynaklar bu konuda çelişkili bilgiler sunabilmektedir. Birçok hukuki kaynak ve Elektronik Haberleşme Kanunu, GSM operatörlerinin HTS verilerini en fazla 2 yıl süreyle saklamakla yükümlü olduğunu belirtmektedir. Bu sürenin aşılması halinde, verilerin hukuka aykırı hale geldiği kabul edilir ve mahkemelerden "kayıt temin edilememiştir" yanıtı alınabilir.
Bununla birlikte, bazı kaynaklar bu süreyi 5 yıl olarak ifade edebilmektedir. Bu durumun, özellikle terör suçları gibi özel soruşturmalarda istihbarat kurumlarının daha geniş arşivleme politikalarına sahip olmasından veya genel hukuk mevzuatı ile sektörel düzenlemeler arasındaki farklılıklardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu çelişki, hukuki süreçlerde önemli bir risk teşkil eder. Zira, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), yasal saklama sürelerinin aşılmasının özel hayata saygı hakkını ihlal ettiğine karar vermiştir. Bu, yasal sürenin ötesindeki verilerin hukuka aykırı delil olarak değerlendirilebileceği anlamına gelir ve bu durum savunma stratejilerinde titizlikle ele alınması gereken bir konudur.
4. Adli Bilişimde HTS Kayıtlarının Analizi: Sinyallerden Anlam Çıkarmak
BTK'dan gelen HTS verileri, ham ve karmaşık yapısıyla tek başına bir anlam ifade etmez. Bu verilerin hukuki süreçte delil olarak kullanılabilmesi için, bir adli bilişim uzmanı tarafından detaylı bir analize tabi tutulması gerekir. Bu süreç, ham veriyi görselleştirilmiş, yorumlanabilir ve güçlü bir kanıt haline getirir.
4.1. Ham Veriden Delile Yolculuk
Adli bilişim uzmanı, operatörden gelen Excel tablolarını inceleyerek öncelikle verinin bütünlüğünü ve doğruluğunu kontrol eder. Ardından, özel yazılımlar aracılığıyla bu verileri ilişkilendirir ve anlamlı desenler çıkarmaya çalışır. Bu süreç, sadece numaraları ve tarihleri incelemekten çok daha fazlasını içerir; adeta bir olayın dijital haritasını çıkarmak gibidir.
4.2. Baz İstasyonu Verilerinin Yorumlanması ve Konum Tespiti
HTS kayıtlarında yer alan baz istasyonu bilgileri, sanılanın aksine kişinin kesin konumunu vermez. Bir baz istasyonunun kapsama alanı, coğrafi koşullara (şehir içi, kırsal alan), altyapıya ve sinyal gücüne bağlı olarak 100 metreden birkaç kilometreye kadar değişebilir. Bu nedenle, bir kişinin belirli bir baz istasyonundan sinyal alması, o baz istasyonunun kapsama alanında olduğunu gösterse de, tam olarak nerede olduğunu veya bizzat telefonun kendisinde olup olmadığını kesin olarak kanıtlamaz. Yargıtay da bu verilerin tek başına bir buluşmayı kanıtlamaya yeterli olmadığını belirtmiştir.
Bu teknik sınırlılığı aşmak için "baz daraltması" adı verilen ileri bir analiz yöntemi kullanılır. Bu yöntem, bir kişinin birden fazla baz istasyonuna bağlanması durumunda, bu baz istasyonlarının kesişim alanlarını harita üzerinde belirleyerek olası konum alanını daha dar bir bölgeye indirger. Sinyal gücü analizleri ve hareket profili çıkarılmasıyla bu alan daha da küçültülebilir.
4.3. HTS Analizinde Uzman Yazılımların Rolü
HTS kayıtlarının analizi, yoğun veri setleri içerdiği için manuel olarak yapılması zor ve zaman alıcı bir iştir. Bu nedenle, adli bilişim alanında kullanılan özel yazılımlar büyük bir kolaylık sağlar. Bu programlar, ham ve karmaşık verileri işleyerek zaman ve enerji tasarrufu sağlamanın yanı sıra, daha derinlemesine analizler yapılmasına olanak tanır.
Baz Haritalandırma: HTS kayıtlarında geçen tüm baz istasyonlarının konumları açık kaynak verileriyle harita üzerinde gösterilir. Bu, şüpheli veya sanığın olası hareket rotasının görselleştirilmesini sağlar.
Çoğul Sorgulama ve Kıyaslama: En az iki numaranın ortak temas kurduğu numaraları, ortak kullandıkları baz istasyonlarını ve hatta IMEI numaralarını sorgulayabilir. Bu özellik, suç örgütleri arasındaki hiyerarşiyi ve iletişim ağlarını ortaya çıkarmada kritik öneme sahiptir.
Diyagram ve Şema Görselleştirme: Verileri, karmaşık tablolar yerine anlaşılır grafikler ve şemalarla sunarak iletişim trafiğinin zaman, sıklık ve desenlerini kolayca ortaya koyar.
Yöntem | Sağladığı Bilgi |
Baz Haritalandırma | Şüpheli veya sanığın hangi baz istasyonlarından sinyal aldığı ve olası hareket rotası. |
Çoğul Sorgulama (Kıyaslama) | Birden fazla numaranın ortak temas kurduğu numaralar veya ortak baz istasyonları. |
Diyagram ve Şema Görselleştirme | İletişim trafiğinin karmaşık yapısını anlaşılır bir görselle sunma, zaman, sıklık ve bağlantı desenlerini ortaya koyma. |
Bu analiz yöntemleri, ham veriyi "yaklaşık lokasyon"dan, hukuki bir sonuca varılabilecek "olası hareket rotası"na ve "ilişki ağına" yükseltir.
5. HTS Kayıtlarının Hukuki Delil Değeri: Tek Başına Yeterli mi?
Türk hukuk sisteminde, HTS kayıtlarının hukuki delil değeri, yargılamanın seyrini değiştirebilse de, tek başına mahkûmiyete hükmetmek için nadiren yeterli görülür. Yüksek mahkemeler, HTS kayıtlarını genellikle "belirti delili" (indicative evidence) olarak kabul eder.
5.1. "Belirti Delili" Kavramı ve Hukuki Anlamı
HTS kayıtları, doğrudan bir suçu kanıtlayan "kesin delil" niteliğinde değildir. Bu veriler, sanığın veya mağdurun belirli bir zamanda nerede olduğunu, kimlerle görüştüğünü veya iletişim sıklığını gösterir; ancak suçun işlendiği, suçun kastı veya içeriği hakkında doğrudan bir bilgi sunmaz. Bu nedenle, HTS verileri diğer kanıtlarla desteklenerek bir bütünün parçası olarak değerlendirilmelidir.
Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi'nin birçok kararı, bu yaklaşımı teyit etmiştir. Örneğin, Yargıtay 20. Ceza Dairesi'nin 2016 tarihli bir kararında, içeriği tespit edilemeyen HTS kayıtlarının tek başına mahkûmiyet için yeterli olmadığına, başka kesin ve inandırıcı delil bulunmadığında beraat kararı verilmesi gerektiğine hükmedilmiştir. Yargıtay 12. Ceza Dairesi de, dinleme kayıtlarının dahi tek başına kesin delil niteliği taşımadığını vurgulamıştır. Bu durum, hukuki sürecin sadece teknik veriye dayanarak ilerlemesini engeller ve "şüpheden sanık yararlanır" ilkesini güçlendirir.
5.2. HTS Kaydının Delil Gücünü Artıran Destekleyici Kanıtlar
HTS kayıtlarının hukuki gücünü artırmak ve mahkemede ikna edici bir delil olarak sunabilmek için diğer kanıtlarla desteklenmesi elzemdir. Bu destekleyici kanıtlar, HTS verilerini somut olaylarla ilişkilendirerek verilerin bir suçla olan bağını güçlendirir.
HTS Kaydı + Destekleyici Delil | Delil Değeri | Açıklama |
Görüntü Kaydı | Güçlü Destekleyici | HTS verilerinin gösterdiği yer ve zamandaki güvenlik kamerası görüntüleri, sanığın o mevkide bulunduğunu somutlaştırır. |
Tanık İfadesi | Güçlü Delil | Tanık beyanları ile HTS kayıtlarındaki görüşme saatleri ve yerleri uyuştuğunda, bu veriler önemli bir ispat gücü kazanır. |
Fiziki Takip Verisi | Güçlü Delil | Kolluk kuvvetlerinin fiziki takip verileri, HTS verileriyle desteklendiğinde şüphelinin hareketliliğini ve konumunu kesinleştirir. |
CGNAT Kayıtları | Mahkûmiyet İçin Yeterli Olabilir | HTS verileri, özellikle CGNAT kayıtlarıyla birlikte incelenerek, mobil internet aktivitesinin de olayla ilişkilendirilmesini sağlar. |
Hukuk sistemindeki bu yaklaşım, HTS verilerinin tek başına mahkûmiyete yeterli kabul edilmesinin, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 135. maddesinin amacına aykırı olduğunu gösterir. Kanun, iletişimin içeriğinin kayda alınması için çok daha ağır şartlar öngörmüştür. HTS'nin tek başına yeterli olması, bu ağır şartları anlamsız kılacağı için, HTS'nin sadece bir ön iz ve emare olduğu, ancak diğer delillerle birleştiğinde sonuca götüren güçlü bir kanıt olabileceği kabul edilmektedir.
6. Özel Durum İncelemesi: Kriminal Vakaların Aydınlatılmasında HTS'nin Rolü
HTS kayıtları, birçok farklı suç türünün soruşturulmasında ve aydınlatılmasında kullanılır. Özellikle örgütlü suçlar, cinayet ve boşanma davalarında HTS verileri hayati bir rol oynar.
6.1. Ankesörlü Telefon ve ByLock Davaları
Son yıllarda, özellikle örgütlü suçlar kapsamında yürütülen ankesörlü telefon ve ByLock soruşturmaları, HTS kayıtlarının tek başına delil olma tartışmasını alevlendirmiştir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay, bu tür davalarda sadece HTS kayıtlarına dayanılarak verilen mahkûmiyet kararlarını bozmuş ve bu verilerin örgütle bağlantıyı gösterebilmesi için başka delillerle desteklenmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Yargıtay, ByLock kullanıcı tespitlerinin sadece CGNAT kayıtlarına dayanarak yapılmasını yeterli görmemektedir. Programın iradi olarak indirilip kullanıldığının, yani sanığın örgüt talimatıyla ağa dahil olduğunun her türlü şüpheden uzak, kesin teknik verilerle ispatını şart koşar. Bu yaklaşım, veri analizinin sadece niceliğine değil, aynı zamanda delilin elde ediliş biçimine ve kalitesine odaklanan bir yargısal duruşu yansıtır.
6.2. Cinayet ve Organize Suçlar
Cinayet soruşturmalarında HTS kayıtları, şüphelinin olay anındaki konumunu, kiminle iletişim kurduğunu ve olay öncesi veya sonrası hareket geçmişini belirlemede kritik bir rol oynar. HTS verileri, suçun zaman çizelgesini çıkarmak, sanıkların suç mahallinde olup olmadıklarını tespit etmek ve aralarındaki koordinasyonu anlamak için vazgeçilmez bir araçtır.
6.3. Boşanma Davaları
HTS kayıtları, boşanma davalarında özellikle sadakatsizlik iddialarının ispatında destekleyici delil olarak kullanılabilir. Yoğun görüşme trafiği, geç saatlerde yapılan aramalar veya belirli bir konumdaki baz istasyonlarından alınan sinyaller, iddiaları destekleyici nitelikte olabilir. Ancak, bu verilerin hukuka uygun yollarla (mahkeme kararıyla) elde edilmesi esastır. Özellikle üçüncü şahıslara ait HTS kayıtları, davanın tarafı olmadıkları için genellikle talep edilemez ve delil olarak dikkate alınmaz.
7. Gizlilik ve Mahremiyet Sınırları: AİHM ve AYM Kararları Işığında HTS
HTS kayıtları, bir kişinin en mahrem verilerinden biri olan iletişim bilgilerini içerdiği için, bu verilerin korunması Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Bu bağlamda, HTS kayıtlarına erişim ve bu verilerin kullanımı, ulusal ve uluslararası yüksek mahkemelerin kararlarıyla sıkı denetim altındadır.
7.1. Kişisel Veri Güvenliği ve Hukuka Aykırı Delil Sorunu
HTS kayıtları, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında özel nitelikli kişisel veri olarak kabul edilir. Yetkisiz kişilerin bu verilere erişimi yasal olarak mümkün değildir. HTS verileri, sadece yargı organları ve kolluk kuvvetlerinin talebi üzerine, usulüne uygun şekilde elde edilebilir.
Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi, hukuka aykırı yollarla elde edilmiş delillerin (örneğin, mahkeme kararı olmadan veya casus yazılımlarla elde edilen kayıtlar) mahkeme tarafından dikkate alınamayacağını açıkça belirtmiştir. Bu durum, yargılama sürecinin adil ve hukuka uygun olmasının temel bir şartıdır.
7.2. AİHM ve Veri Saklama Süreleri Tartışması
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), veri güvenliği ve mahremiyet konusunda emsal kararlar almıştır. AİHM'in Škoberne/Slovenya ve Borislav Tonchev/Bulgaristan gibi davalarda verdiği kararlar, yasal veri saklama sürelerinin aşılmasının özel hayata saygı hakkını (AİHS Madde 8) ihlal ettiğini hükme bağlamıştır. Bu, yasal saklama süresi dolduktan sonra elde edilen HTS verilerinin hukuka aykırı delil niteliği taşıyacağı anlamına gelir. AİHM'in bu kararları, Türkiye'deki davalarda da doğrudan emsal teşkil etmekte ve hukuki süreçlerdeki veri güvenliği tartışmalarını uluslararası normlar çerçevesinde ele almayı zorunlu kılmaktadır.
7.3. AYM ve HTS Kayıtlarının Tek Başına Delil Olma Sınırı
Anayasa Mahkemesi (AYM) de HTS kayıtlarının delil niteliği konusunda önemli bir karar almıştır. AYM, içeriği belli olmayan HTS kayıtlarının tek başına tutuklama gerekçesi olamayacağını belirterek, bu tür verilerin kuvvetli suç belirtisi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını ifade etmiştir. Bu karar, yüksek yargının, sadece iletişim trafiği verisine dayalı olarak ağır sonuçlar doğuracak kararlar vermeye temkinli yaklaştığını ve HTS kayıtlarının delil gücünü doğru bağlamda değerlendirmenin gerekliliğini ortaya koymaktadır.
8. Sonuç: Geleceğin Delili Olarak HTS ve Uzman Mütalaasının Önemi
HTS kayıtları, modern ceza muhakemesi ve hukuk davalarında vazgeçilmez bir delil aracı haline gelmiştir. Olayların aydınlatılmasında, şüphelilerin konumlarının ve ilişkilerinin belirlenmesinde, suçun zaman çizelgesinin oluşturulmasında kritik bir rol oynar. Ancak, HTS verilerinin karmaşık ve teknik doğası, bu verilerin doğru bir şekilde analiz edilmesini ve hukuki bağlamda yorumlanmasını zorunlu kılar.
Bu veriler, hukuki süreçlerde tek başına bir mahkûmiyet kararı için genellikle yeterli olmasa da, tanık ifadeleri, kamera kayıtları ve fiziki takip gibi diğer delillerle birleştirildiğinde davanın seyrini değiştirebilecek güçlü bir kanıt haline gelir. Bu nedenle, ham HTS verilerinin bir adli bilişim uzmanı tarafından bilimsel yöntemlerle incelenmesi ve bir bilirkişi raporu veya uzman mütalaası haline getirilmesi hayati öneme sahiptir.
Aslan Kriminal olarak, adli bilişim ve dijital delil analizi alanındaki uzmanlığımız sayesinde, hukuki süreçlerde ihtiyaç duyulan bilimsel ve detaylı uzman mütalaası raporlarını en güncel yöntem ve teknolojilerle hazırlamaktayız. Hukuki süreçlerinizde HTS kayıtlarının doğru bir şekilde analiz edilmesi ve yorumlanması, davanın seyrini değiştirebilir ve adaletin tecellisine katkıda bulunur.




Yorumlar