top of page

Yargıtay Kararları Işığında: Casus ve Zararlı Yazılımların Boşanma Davasında Delil Niteliği

casus ve zararlı yazılım

Dijital çağda boşanma davaları, artık sadece şahitler ve fiziki belgelerle sınırlı kalmıyor. Eşlerin birbirlerinin telefonlarına yükledikleri casus yazılımlar, takip cihazları veya sosyal medya yazışmaları gibi dijital kanıtlar da sıklıkla mahkemeye sunuluyor. Peki, bu şekilde elde edilen deliller hukuken geçerli mi? Yargıtay'ın bu konudaki net duruşu, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında bu tür kanıtların nasıl değerlendirildiğini açıkça ortaya koyuyor.


Özel Hayatın Gizliliği ve Hukuka Aykırı Delil Kavramı


Türk Medeni Kanunu'na göre, bir boşanma davasında hakimin karar verebilmesi için sunulan delillerin hukuka uygun olması gerekir. Anayasa'nın 20. maddesiyle güvence altına alınan özel hayatın gizliliği, bu noktada en kritik ilkelerden biridir. Yargıtay'ın emsal kararları, bir eşin diğerinin telefonuna rızası olmadan yüklediği casus yazılım veya benzeri takip programlarıyla elde ettiği verilerin hukuka aykırı olduğunu kesin bir dille belirtiyor.

Bu tür deliller, ne kadar doğru olursa olsun, kanunsuz yollarla elde edildiği için tek başına mahkeme kararına dayanak oluşturamıyor. Hatta Yargıtay, bu eylemlerin özel hayatın gizliliğini ihlal suçu teşkil ettiğini ve faillerinin hukuki sorumluluklarını artırdığını vurguluyor.


Yargıtay'ın Emsal Kararları Ne Diyor?


İncelediğimiz beş ayrı Yargıtay kararında da benzer sonuçlara ulaşılmıştır:

  1. 2. Hukuk Dairesi, 2017/10105 K. Sayılı Karar: Bu kararda Yargıtay, erkeğin eşinin aracına GPS cihazı takmasını ve telefonuna casus yazılım yüklemesini "hukuka aykırı delil" olarak kabul etmiştir. Ancak, dosyada bu delillerin dışında, tarafların eşit kusurlu olduğunu gösteren başka kanıtlar da bulunduğu için yerel mahkemenin kararı onanmıştır. Bu karar, hukuka aykırı delillerin tek başına yeterli olmadığını gösterirken, mevcut diğer delillerin önemini vurgulamıştır.

  2. 2. Hukuk Dairesi, 2023/1296 K. Sayılı Karar: Bu karar, Yargıtay'ın duruşunu daha da netleştirmiştir. Erkeğin eşinin telefonuna yüklediği casus yazılım, yalan tanık dinletme çabası ve fiziksel şiddet gibi eylemleri, mahkeme tarafından açıkça "hukuka aykırı" kabul edilmiştir. Yargıtay, bu eylemlerin erkeği boşanma davasında "daha ağır kusurlu" hale getirdiğini ve bu nedenle aleyhine hükmedilen tazminatları onadığını belirtmiştir. Bu karar, hukuka aykırı yollarla delil toplamanın, kişinin kendi kusurunu artırabileceğini ve aleyhine sonuçlar doğurabileceğini gösteren önemli bir örnektir.

  3. 2. Hukuk Dairesi, 2024/1095 K. Sayılı Karar: Bu kararda, kadın tarafın eşinin telefonuna casus yazılım yüklediği ortaya çıkmıştır. Ancak mahkeme, bu eylemin, zina yaptığı kesinleşmiş olan erkeğin davranışlarından şüphelenen kadın tarafından yapılmış olmasının kusur teşkil etmeyeceğine hükmetmiştir. Kadının casus yazılım kullanımı hukuka aykırı olsa bile, asıl kusurlu taraf olan erkeğin bu eylemi hukuka aykırı yollarla delil toplamayı haklı kılmasa bile, kadının kusurunu ortadan kaldırmıştır. Yargıtay, bu durumu da onamıştır. Bu karar, hukuka aykırı delil elde etmenin her durumda karşı tarafı kusurlu kılmayabileceğini, davanın tüm koşullarının ve kusur oranlarının birlikte değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.

  4. 2. Hukuk Dairesi, 2024/3035 K. Sayılı Karar: Bu kararda, kadının eşinin telefonuna casus yazılım yüklediği iddiası, savcılık tarafından yapılan soruşturmada kesin delil elde edilemediği için mahkemece kabul edilmemiştir. Ancak, asıl dikkat çeken nokta, erkeğin davranışlarının boşanmaya esas teşkil eden ve kabul edilen kusurlu davranışlar olmasıdır. Bu karar, iddia edilen casus yazılım eyleminin ispatlanamaması durumunda, hukuki sonuç doğurmayacağını ortaya koymaktadır.

  5. 2. Hukuk Dairesi, 2024/3695 K. Sayılı Karar: Bu kararda erkek, eşinin telefonuna yüklenen bir programla elde ettiği ses kayıtlarını mahkemeye sunmuştur. Mahkeme, bu kayıtların "özel hayatın gizliliği" ihlal edilerek hukuka aykırı yolla elde edildiğini ve bu nedenle hükme esas alınamayacağını açıkça belirtmiştir. Daha da önemlisi, erkeğin bu hukuka aykırı kayıtları tehdit aracı olarak kullanması ve eşine hakaret etmesi, boşanmaya yol açan asıl kusur olarak değerlendirilmiştir. Bu karar, hukuka aykırı yollarla elde edilen delillerin sadece geçersiz olmakla kalmayıp, aynı zamanda eylemi gerçekleştiren kişinin aleyhine işleyebileceğini bir kez daha vurgulamıştır.


Sonuç: Casus ve Zararlı Yazılım-Hukuksuzlukla Hak Aranmaz Ama İstisnaları da Vardır


Casus ve zararlı yazılım için Yargıtay kararları, boşanma davalarında dijital kanıtların kullanılmasında yol göstericidir. Genel kural, casus yazılım, gizli kamera veya takip cihazı gibi hukuka aykırı yollarla elde edilen delillerin mahkemede geçerli sayılmaması ve bu eylemlerin kişiyi boşanmada kusurlu taraf haline getirebilmesidir.

Ancak son kararlar, bu genel kuralın bazı istisnaları olabileceğini göstermektedir. Şüphe duyulan ve zina gibi ağır bir kusur işleyen tarafın eylemlerinin, diğer tarafın hukuka aykırı delil toplama girişimini haklı çıkarabilecek bir boyutta olduğu durumlarda, delil toplayan kişinin kusuru ortadan kalkabilir veya azalabilir. Yine de, boşanma sürecinde, hukuki yollarla delil toplamak büyük önem taşır. Aksi takdirde, haklıyken haksız duruma düşebilir ve hukuki süreci kendi aleyhinize çevirebilirsiniz. Bu nedenle, olası bir davada mutlaka bir avukattan profesyonel destek almanız tavsiye edilir.


Kaynakça


  • T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2016/3808, K. 2017/10105, T. 28.09.2017.

  • T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2022/8100, K. 2023/1296, T. 23.03.2023.

  • T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2023/3580, K. 2024/1095, T. 21.02.2024.

  • T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2023/5098, K. 2024/3035, T. 30.04.2024.

  • T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2023/7056, K. 2024/3695, T. 21.05.2024.

Yorumlar


bottom of page