Bilirkişi Nedir? Türk Hukukunda Bilirkişilik, Görevleri ve Rapor Süreci
- aslankriminal35
- 2 gün önce
- 7 dakikada okunur

Bilirkişi nedir, bilirkişi; hukuki uyuşmazlıkların çözümünde özel veya teknik bilgi gerektiren konularda mahkemeye, Cumhuriyet savcısına veya diğer yetkili mercilere oy ve görüşünü sunan kişidir. Bilirkişilik kurumu, yargılama sürecinde hâkimin genel hukuk bilgisiyle çözemeyeceği, ancak uzmanlık gerektiren hususlarda doğru ve adil bir karar verebilmesi için önemli bir role sahiptir.
Türk hukuk sisteminde bilirkişilik, temel olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanunlar, bilirkişinin atanması, nitelikleri, görev ve sorumlulukları ile raporlarının hazırlanması ve değerlendirilmesi gibi hususları detaylandırmaktadır.
Bilirkişi Nedir? Bilirkişinin Tanımı ve Amacı
Bilirkişilik Kanunu'nun 2. maddesi, bilirkişiyi şu şekilde tanımlamaktadır:
BİLİRKİŞİLİK KANUNU
Tanımlar MADDE 2- (1) Bu Kanunun uygulanmasında; b) Bilirkişi: Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde oy ve görüşünü sözlü veya yazılı olarak vermesi için başvurulan gerçek veya özel hukuk tüzel kişisini, ifade eder.
Bu tanım, bilirkişinin temel işlevini açıkça ortaya koymaktadır: uzmanlık, özel veya teknik bilgi gerektiren konularda yargı mercilerine yardımcı olmak. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da bilirkişi incelemesinin esasını, uyuşmazlığın çözümünde gerekli olan özel veya teknik bilgiyi dava dosyasına temin etmek olarak belirtmiştir.
Hukuk Genel Kurulu 2017/30 E. , 2021/718 K.
Bilirkişi incelemesinin esası; uyuşmazlığın çözümünde gerekli olan özel veya teknik bilgiyi dava dosyasına temin etmektir. 6754 sayılı BK’nın 2/1-b maddesi uyarınca bilirkişi; çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde oy ve görüşünü sözlü veya yazılı olarak vermesi için başvurulan gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olarak tanımlanmıştır Bu bağlamda hâkim, hukuk bilgisi dışında kalan ve niteliği gereği özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususları, alanında uzman kişi veya kişiler aracılığıyla inceleyecek ve elde edilen bilgi ile yapılacak değerlendirme sonucu karar tesisi için gereken kanaate ulaşabilecektir
Bilirkişiye Başvurulmasını Gerektiren Haller
Hem HMK hem de CMK, bilirkişiye başvurulacak durumları benzer şekilde düzenlemiştir.
HMK Madde 266'ya göre:
HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU
Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller MADDE 266- (1) Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. (Değişik cümle: 3/11/2016-6754/49 md.) Ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. (Ek cümle: 3/11/2016-6754/49 md.) Hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemez.
CMK Madde 63'e göre:
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU
Bilirkişinin atanması Madde 63 – (1) Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına re'sen, Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiinin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine karar verilebilir. (Değişik cümle: 3/11/2016-6754/42 md.) Ancak, genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. (Ek cümle: 3/11/2016-6754/42 md.) Hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemez.
Bu maddelerden anlaşıldığı üzere, genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Hukuk öğrenimi görmüş kişiler de hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduklarını belgelendirmedikçe bilirkişi olarak görevlendirilemezler.
Bilirkişinin Nitelikleri ve Atanması
Bilirkişiler, Bilirkişilik Kanunu ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde belirlenen niteliklere sahip olmalıdır. CMK Madde 64'e göre bilirkişiler, bölge adliye mahkemelerinin yargı çevreleri esas alınarak bilirkişilik bölge kurulu tarafından hazırlanan listede yer alan kişiler arasından seçilir.
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU
Bilirkişi olarak atanabilecekler Madde 64 – (1) (Değişik: 3/11/2016-6754/43 md.) Bilirkişiler, bölge adliye mahkemelerinin yargı çevreleri esas alınmak suretiyle bilirkişilik bölge kurulu tarafından hazırlanan listede yer alan kişiler arasından seçilir. Ancak, kendi bölge listesinde ilgili uzmanlık alanında bilirkişi olmasına rağmen, diğer bir bölgedeki bilirkişinin, görevlendirme yapılan yere daha yakın bir mesafede bulunması durumunda, bu listeden de görevlendirme yapılabilir. (2) (Değişik: 3/11/2016-6754/43 md.) Bölge kurulunun hazırladığı listede bilgisine başvurulacak uzmanlık dalında bilirkişi bulunmaması hâlinde, diğer bölge kurullarının listelerinden, burada da bulunmaması hâlinde, Bilirkişilik Kanununun 10 uncu maddesinin (d), (e) ve (f) bentleri hariç birinci fıkrasında yer alan şartları da taşımak kaydıyla listelerin dışından bilirkişi görevlendirilebilir. Listelerin dışından görevlendirilen bilirkişiler, bölge kuruluna bildirilir.
Bilirkişilik Yönetmeliği'nin 79. maddesi, bilirkişilik faaliyetinde bulunacak gerçek kişilerde aranan şartları detaylandırmaktadır. Bu şartlar arasında belirli suçlardan mahkûm olmamak, terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı olmamak, meslekten veya memuriyetten çıkarılmamış olmak ve belirli bir alanda en az beş yıl fiilen çalışmış olmak gibi kriterler bulunmaktadır.
Bilirkişiler, görevlerine başlamadan önce yemin etmekle yükümlüdürler. CMK Madde 64/5'e göre:
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU
(5) Listelere kaydedilen bilirkişiler, bilirkişilik bölge kurulu veya bulunduğu yer il adlî yargı adalet komisyonu huzurunda "Görevimi adalete bağlı kalarak, bilim ve fenne uygun olarak, tarafsızlıkla yerine getireceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim." sözlerini tekrarlayarak yemin ederler. Bu bilirkişilere görevlendirildikleri her işte yeniden yemin verilmez.
Bilirkişinin Görev ve Sorumlulukları
Bilirkişinin temel ilkeleri Bilirkişilik Kanunu Madde 3'te düzenlenmiştir:
BİLİRKİŞİLİK KANUNU
Temel ilkeler MADDE 3- (1) Bilirkişi, görevini dürüstlük kuralları çerçevesinde bağımsız, tarafsız ve objektif olarak yerine getirir. (2) Bilirkişi, raporunda çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz; hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz. (3) Genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. (4) Bilirkişi, kendisine tevdi olunan görevi bizzat yerine getirmekle yükümlü olup, görevinin icrasını kısmen yahut tamamen başka bir kimseye devredemez. (5) Bilirkişi, görevi sebebiyle kendisine tevdi edilen bilgi ve belgelerin veya öğrendiği sırların gizliliğini sağlamakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, bilirkişilik görevi sona erdikten sonra da devam eder. (6) Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren sorun açıkça belirtilmeden ve inceleme yaptırılacak konunun kapsamı ile sınırları açıkça gösterilmeden bilirkişi görevlendirilemez. (7) Aynı konuda bir kez rapor alınması esastır; ancak rapordaki eksiklik veya belirsizliğin giderilmesi için ek rapor istenebilir. (8) Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi ile bu Sisteme entegre bilişim sistemleri veya yazılımlar vasıtasıyla ulaşılabilen bilgiler veya çözülebilen sorunlar için bilirkişiye başvurulamaz.
Bu ilkeler, bilirkişinin bağımsızlık, tarafsızlık, objektiflik, gizlilik ve görevi bizzat yerine getirme yükümlülüklerini vurgulamaktadır. Bilirkişi, raporunda hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz; bu, hâkimin görevidir.
Bilirkişi Raporu
Bilirkişi, incelemeleri sonucunda elde ettiği bulguları ve vardığı sonuçları bir rapor halinde sunar. Bu raporun içeriği ve sunulma şekli HMK Madde 279 ve CMK Madde 67'de düzenlenmiştir.
HMK Madde 279'a göre:
HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU
Bilirkişi açıklamalarının tespiti ve rapor Madde 279 : (1) Mahkeme, bilirkişinin oy ve görüşünü yazılı veya sözlü olarak bildirmesine karar verir. (2) Raporda, tarafların ad ve soyadları, bilirkişinin görevlendirildiği hususlar, gözlem ve inceleme konusu yapılan maddi vakıalar, gerekçe ve varılan sonuçlarla, bilirkişiler arasında görüş ayrılığı varsa, bunun sebebi, düzenlenme tarihi ve bilirkişi ya da bilirkişilerin imzalarının bulunması gerekir. Azınlıkta kalan bilirkişi, oy ve görüşünü ayrı bir rapor hâlinde de mahkemeye sunabilir. (3) Mahkeme, bilirkişinin oy ve görüşünü sözlü olarak açıklamasına karar verirse, bilirkişinin açıklamaları tutanağa geçirilir ve tutanağın altına bilirkişinin de imzası alınır. Kurul hâlinde görevlendirme söz konusu ise bilirkişilerin bilgilerine başvurulan hususu hemen aralarında müzakere etmelerine imkân tanınır ve müzakere sonucunda açıklanan oy ve görüş, tutanakla tespit edilip; tutanağın altı, bilirkişilere imza ettirilir. (4) (Değişik: 3/11/2016-6754/54 md.) Bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz; hâkim tarafından yapılması gereken hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz.
CMK Madde 67'ye göre:
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU
Bilirkişi raporu, uzman mütalaası Madde 67 : (1) İncelemeleri sona erdiğinde bilirkişi yaptığı işlemleri ve vardığı sonuçları açıklayan bir raporu, kendisinden istenen incelemeleri yaptığını ayrıca belirterek, imzalayıp ilgili mercie verir veya gönderir. Mühür altındaki şeyler de ilgili mercie verilir veya gönderilir ve bu husus bir tutanağa bağlanır. (2) Birden çok atanmış bilirkişiler değişik görüşleri yansıtmışlarsa veya bunların ortak sonuçlar üzerinde ayrık görüşleri varsa, bu durumu gerekçeleri ile birlikte rapora yazarlar. (3) (Değişik: 3/11/2016-6754/45 md.) Bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz; hâkim tarafından yapılması gereken hukukî nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz.
Raporun somut bilgi ve belgeye dayanması, tarafların ve hâkimin denetimine açık olması, değerlendirmelerin ve gerekçelerin şüpheye yer vermeyecek mahiyette olması ve hükme esas alınabilecek nitelikte olması gerektiği Danıştay içtihatlarında da vurgulanmıştır.
Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2015/3257 E. , 2018/2517 K.
Bilirkişiye başvurulmasındaki amacın, hukuka uygun karar verebilmek için gerekli verilere ulaşmak olduğu göz önünde tutulduğunda, bilirkişinin uyuşmazlık konusunda özel ve teknik bilgiye sahip olan kişiler arasından seçilmesi gerektiği kuşkusuz olup, bilirkişi tarafından düzenlenen raporun da somut bilgi ve belgeye dayanması, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmelerin ve gerekçelerin şüpheye yer vermeyecek mahiyette ve rapor içeriğinin de hükme esas alınabilecek nitelikte olması gerekmektedir
Bilirkişi Raporunun Değerlendirilmesi ve İtiraz
Mahkeme, bilirkişi raporunu diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir. Raporun yeterince açıklayıcı olmadığına veya çelişkili bulunduğuna kanaat getiren mahkeme, aynı bilirkişiden/bilirkişi heyetinden ek rapor isteyebileceği gibi, yeni bir bilirkişi/bilirkişi heyeti belirleyerek tekrar bilirkişi incelemesi de yaptırabilir.
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2020/3989 E. , 2024/3039 K.
Bir uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için hukuk dışında, özel veya teknik bir bilginin gerekmesi halinde konunun uzmanı olan bilirkişilerin görüşlerinin alınması ve bu vesile ile uyuşmazlığın en doğru şekilde çözüme kavuşturulması amaçlanmaktadır Bilirkişilerin uyuşmazlık konusunda sahip oldukları özel ve teknik bilgiye dayanarak vermiş oldukları bilirkişi raporu aracılığıyla hukuka uygun karar verebilmek için gerekli verilere ulaşmak mümkün olmaktadır Her ne kadar söz konusu hallerde bilirkişinin görüşünün alınması hukuki bir zorunluluk ise de, bu durum, mahkemece her hal ve şartta rapora bağlı kalınmasının mecburi olduğu anlamına gelmemektedir Raporun yeterince açıklayıcı olmadığına veya çelişkili bulunduğuna kanaat getiren mahkeme, aynı bilirkişiden/bilirkişi heyetinden ek rapor isteyebileceği gibi, yeni bir bilirkişi/bilirkişi heyeti belirleyerek tekrar bilirkişi incelemesi de yaptırabilir
Taraflar, bilirkişi raporunun kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların tamamlanmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler (HMK Madde 281).
Bilirkişinin Cezai ve Hukuki Sorumluluğu
Bilirkişi, Türk Ceza Kanunu anlamında kamu görevlisidir. Bilirkişilik Yönetmeliği Madde 58'e göre, kasten gerçeğe aykırı mütalaada bulunması halinde Türk Ceza Kanunu'nun 276. maddesi uyarınca sorumlu tutulur. Ayrıca, kasten veya ağır ihmal suretiyle düzenlemiş olduğu gerçeğe aykırı raporun hükme esas alınması sebebiyle zarar görmüş olanlar, bu zararın tazmini için Devlete karşı tazminat davası açabilirler ve Devlet, ödediği tazminat için sorumlu bilirkişiye rücu eder.
Sonuç / Özet
Bilirkişi, yargılama sürecinde özel veya teknik bilgi gerektiren konularda mahkemelere ve diğer yetkili mercilere yardımcı olan, bağımsız, tarafsız ve objektif bir uzmandır. Görevi, hukuki nitelendirme ve değerlendirme yapmak değil, uzmanlık alanına giren konularda bilimsel ve teknik görüş sunmaktır. Bilirkişiler, belirli niteliklere sahip olmalı, yemin etmeli ve görevlerini dürüstlük kuralları çerçevesinde yerine getirmelidirler. Hazırladıkları raporlar, mahkeme tarafından diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirilir ve tarafların itiraz hakkı bulunmaktadır. Bilirkişiler, görevlerini kötüye kullanmaları halinde cezai ve hukuki sorumlulukla karşı karşıya kalabilirler.




Yorumlar