top of page

Bilirkişi Raporunda Hukuki Nitelendirme Yasağı ve Sınırları

Bilirkişi Raporu

Bilirkişi raporunun hukuki nitelendirme yapması, Türk hukuk sisteminde kesinlikle mümkün değildir. Bu durum, bilirkişilik kurumunun temel ilkelerinden biri olup, hem kanunlarda hem de ilgili yönetmeliklerde açıkça belirtilmiştir. Bilirkişinin görevi, çözümü özel veya teknik bilgi gerektiren hususlarda mahkemeye yardımcı olmakla sınırlıdır; hukuki değerlendirme ve nitelendirme yapmak, münhasıran hâkimin yetkisindedir.


Bilirkişi Raporu-Yasal Düzenlemeler

Bilirkişinin hukuki nitelendirme yapamayacağına dair temel düzenlemeler, Bilirkişilik Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile Bilirkişilik Yönetmeliği ve Sigorta Tahkim Komisyonu Bilirkişilik Yönetmeliği gibi ikincil mevzuatta yer almaktadır.


Bilirkişilik Kanunu

6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu'nun "Temel ilkeler" başlıklı 3. maddesinin 2. fıkrası bu konuyu net bir şekilde ifade etmektedir:


BİLİRKİŞİLİK KANUNU

Temel ilkeler Madde 3 : (2) Bilirkişi, raporunda çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz; hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz.


Bu madde, bilirkişinin görev alanını açıkça sınırlamakta ve hukuki nitelendirme yapmasını yasaklamaktadır.


Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Bilirkişi açıklamalarının tespiti ve rapor" başlıklı 279. maddesinin 4. fıkrası da aynı ilkeyi benimsemiştir:


HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU

Bilirkişi açıklamalarının tespiti ve rapor Madde 279 : (4) (Değişik: 3/11/2016-6754/54 md.) Bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz; hâkim tarafından yapılması gereken hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz.


Bu düzenleme, bilirkişinin hem yazılı raporunda hem de sözlü açıklamalarında hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerden kaçınması gerektiğini vurgulamaktadır.


Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Bilirkişi raporu, uzman mütalaası" başlıklı 67. maddesinin 3. fıkrası da benzer bir hüküm içermektedir:


CEZA MUHAKEMESİ KANUNU

uzman mütalaası Madde 67 : (3) (Değişik: 3/11/2016-6754/45 md.) Bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz; hâkim tarafından yapılması gereken hukukî nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz.


Ceza yargılamasında da bilirkişinin görevi, teknik ve özel bilgi gerektiren hususlarla sınırlıdır.


Yönetmelikler

İkincil mevzuat da bu ilkeyi pekiştirmektedir:


  • Bilirkişilik Yönetmeliği Madde 55/4:

BİLİRKİŞİLİK YÖNETMELİĞİ

Bilirkişi raporu Madde 55... : (4) Bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz.


  • Sigorta Tahkim Komisyonu Bilirkişilik Yönetmeliği Madde 27/5:

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU BİLİRKİŞİLİK YÖNETMELİĞİ

Bilirkişi raporu Madde 27... : (5) Bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz.


Bu düzenlemeler, bilirkişinin görev alanının sınırlarını açıkça çizmekte ve hukuki nitelendirme yapmasını engellemektedir.


Yargı Kararları ve İçtihatlar

Yargıtay ve Danıştay gibi yüksek mahkemeler de kararlarında bu ilkeyi sürekli olarak vurgulamaktadır. Bilirkişi raporlarının hukuki nitelendirme içermemesi gerektiği, yargılamanın temel prensiplerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Hukuk Genel Kurulu'nun bir kararında bu durum şu şekilde ifade edilmiştir:


Hukuk Genel Kurulu 2021/44 E. , 2022/1401 K.

Bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz Bir başka anlatımla bilirkişiler hâkimin yapması gereken hukukî nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz Yalnızca verilen işi özel ve teknik bilgi dâhilinde incelemekle görevlidirler 21. Nitekim bu özelliğinden dolayı bilirkişi raporu kavramı, Türk Hukuk Lûgatında; “Bilirkişinin hukuki değerlendirmeleri içermeyecek şekilde davanın çözümlenmesinde gereken teknik konulardaki açıklamalarını içeren mahkemeye sunduğu metindir Bilirkişi raporu mahkemenin uyuşmazlığı çözerken kullandığı kanıtlardan biri olup yargıç, bilirkişinin oy ve görüşünü öteki kanıtlarla birlikte serbestçe araştırır” şeklinde açıklanmıştır (Türk Hukuk Lûgatı, Türk Hukuk Kurumu, Cilt I, ... 2021, s. 164).

İçtihatın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

Yine Hukuk Genel Kurulu'nun başka bir kararında da aynı ilke tekrarlanmıştır:


Hukuk Genel Kurulu 2022/327 E. , 2022/1496 K.

Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz Hâkim raporu, sunulan bilimsel ya da teknik veriler çerçevesinde diğer delillerle birlikte serbestçe takdir eder Bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz Bir başka anlatımla bilirkişiler hâkimin yapması gereken hukukî nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz Yalnızca verilen işi özel ve teknik bilgi dâhilinde incelemekle görevlidirler 29. Bir uyuşmazlıkta hâkim özel ve teknik bilgiye üç durumda ihtiyaç duyabilir

İçtihatın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.


Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi de bilirkişi raporunun hukuki değerlendirmeleri içermeyecek şekilde teknik konulardaki açıklamaları içermesi gerektiğini belirtmiştir:


T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35. HUKUK DAİRESİ

Kanun'daki bu anlatımdan da hareketle bilirkişi raporu; bilirkişinin, hukuki değerlendirmeleri içermeyecek şekilde davanın çözümlenmesinde gereken teknik konulardaki açıklamalarını içeren mahkemeye sunduğu metindir

İçtihatın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.


Danıştay 13. Daire Başkanlığı da bilirkişinin delilleri takdir yetkisinin bulunmadığını, bu yetkinin yalnızca hakime ait olduğunu ve bilirkişi raporunun ancak davaya konu alanın somut özelliklerini ortaya koyduğu ölçüde dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştır:


Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/2491 E. , 2021/310 K.

Metin İçerisinde Göster

Bilirkişi, Mahkemece tespit edilmiş olan vakıalar hakkında görüş bildirir Bilirkişinin delilleri takdir yetkisi bulunmamakta olup, delilleri takdir yetkisi yalnızca hakime aittir (Kuru, s. 2738) Başka bir anlatımla, bilirkişi raporu Mahkemece serbestçe değerlendirilir ve raporda yer verilen maddî vakıalara yönelik tespitler ve bunların anlamına dair açıklamalar çerçevesinde hükme esas alınır Keşif ve bilirkişi incelemesine yönelik ilkelerle davaya konu uyuşmazlık birlikte değerlendirildiğinde, keşif ve bilirkişi incelemesine konu husus, davaya konu alanın maddî özelliklerinin belirlenmesidir Dolayısıyla, keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkan raporun ancak davaya konu alanın somut özelliklerini ortaya koyduğu ölçüde dikkate alınması; somut özelliklerle bunun mevzuattaki karşılığının bilirkişi tarafından değil Mahkemece değerlendirilmesi ve bir sonuca bağlanması gerekir

İçtihatın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.


Bilirkişinin Görev Alanı ve Hâkimin Rolü

Bilirkişinin görevi, çözümü uzmanlık, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlarda, yani maddi vakıaların tespiti ve bu vakıaların teknik açıdan yorumlanması ile sınırlıdır. Örneğin, bir inşaatın teknik standartlara uygun olup olmadığı, bir belgedeki imzanın sahte olup olmadığı, bir trafik kazasının oluş şekli gibi konularda bilirkişi görüşüne başvurulur.

Ancak, bu teknik tespitler ve yorumlar üzerinden bir hukuki sonuç çıkarmak, yani "bu durum sözleşmeye aykırıdır", "bu eylem suç teşkil eder" veya "bu zarar tazmin edilmelidir" gibi hukuki nitelendirmeler yapmak hâkimin görevidir. Hâkim, bilirkişi raporunu diğer tüm delillerle birlikte serbestçe değerlendirir ve hukuki bilgi ve tecrübesiyle uyuşmazlığı çözüme kavuşturur. Bilirkişi raporu, hâkimi bağlayıcı nitelikte değildir.


Sonuç / Özet

Türk hukukunda bilirkişi raporunun hukuki nitelendirme ve değerlendirme yapması kesinlikle yasaktır. Bilirkişinin görevi, çözümü uzmanlık, özel veya teknik bilgi gerektiren hususlarda mahkemeye yardımcı olmakla sınırlıdır. Hukuki nitelendirme ve değerlendirme yetkisi, münhasıran hâkime aittir. Bu ilke, yargılamanın tarafsızlığını, bağımsızlığını ve hâkimin hukuk bilgisinin üstünlüğünü korumak amacıyla getirilmiştir. Bilirkişi raporunda hukuki nitelendirme yapılması, raporun hükme esas alınmasını engelleyebilir ve hatta raporun yeniden düzenlenmesini gerektirebilir.

Yorumlar


bottom of page