top of page

Dava Dilekçesinin Teknik Dayanağı: Uzman Mütalaasının Sunumu ve Gerekçeli Kararda Yer Verilme Şartı

uzman mütalaası

Uzman mütalaası, Türk hukuk sisteminde tarafların dava konusu olayla ilgili olarak uzmanından bilimsel mütalaa alabilme hakkını düzenleyen önemli bir delil türüdür. Bu hak, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında açıkça belirtilmiştir.


HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU Madde 293


YEDİNCİ BÖLÜM Uzman Görüşü Uzman görüşü MADDE 293- (1) Taraflar, dava konusu olayla ilgili olarak, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu nedenle ayrıca süre istenemez. (2) Hâkim, talep üzerine veya resen, kendisinden rapor alınan uzman kişinin davet edilerek dinlenilmesine karar verebilir. Uzman kişinin çağrıldığı duruşmada hâkim ve taraflar gerekli soruları sorabilir. (3) Uzman kişi çağrıldığı duruşmaya geçerli bir özrü olmadan gelmezse, hazırlamış olduğu rapor mahkemece değerlendirmeye tabi tutulmaz. BEŞİNCİ KISIM Hüküm ve Davaya Son Veren Taraf İşlemleri BİRİNCİ BÖLÜM Hüküm Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi


HMK madde 293, tarafların uzman görüşü alabileceğini ve bu görüşün mahkemece değerlendirmeye tabi tutulacağını belirtmektedir. Bu madde, uzman mütalaasının bir delil olarak sunulabileceğini ve yargılama sürecinde dikkate alınması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.


Uzman Mütalaasının Avukatın Dilekçesinin Bir Parçası Olması


Uzman mütalaası, avukatın dava dilekçesi veya cevap dilekçesi ekinde sunabileceği bir delil niteliğindedir. Bu mütalaa, dilekçenin içeriğini destekleyici, teknik veya bilimsel konularda açıklayıcı bilgiler sunarak davanın daha iyi anlaşılmasına yardımcı olur. Yargıtay kararları da uzman mütalaasının dilekçe ekinde sunulmasının hukuka uygun olduğunu ve mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.


1. Uzman Mütalaasının Delil Niteliği

Yargıtay, uzman mütalaasını bir delil olarak kabul etmekte ve mahkemelerin bu mütalaaları diğer delillerle birlikte değerlendirmesi gerektiğini belirtmektedir. Uzman mütalaası, özellikle teknik ve özel bilgi gerektiren konularda, mahkemece atanan bilirkişi raporuna alternatif veya onu destekleyici nitelikte olabilir.


T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 44. HUKUK DAİRESİ

Uzman kişinin dinlenilmesi imkanının getirilmesiyle bir yandan uzmanlık gerektiren konuların daha iyi aydınlatılması, diğer yandan çelişkili ya da eksik veya yanlış bilgilerle yargılamanın önüne geçilmesi amaçlanmıştır.( Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 2015/7580 esas ve 2016/3513 karar sayılı kararı) 6100 Sayılı HMK’nın 3. maddesinde düzenlenen “uzman görüşü” taraf delilleri arasında sayılmış olup, davalı tarafça 15/03/2018 tarihinde UYAP'a kayıt edilen uzman görüşü sunulmuş olup, uzman görüşünde, mahkemece alınan 31/03/2015 tarihli rapor ile aynı yönde görüş beyan edildiği, mahkemece gerekçeli kararda uzman görüşüne yer verilmediği tespit edilmiştir Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 2020/1234 Esas ve 2021/700 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; mahkemece gerekçeli kararda uzman görüşüne yer verilmemesi usule aykırı olduğundan, istinaf sebebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir


Bu içtihat, uzman görüşünün taraf delilleri arasında sayıldığını ve mahkemece gerekçeli kararda yer verilmemesinin usule aykırı olduğunu açıkça belirtmektedir. Bu durum, uzman mütalaasının dilekçe ekinde sunulması halinde, mahkemenin bu delili göz ardı edemeyeceğini göstermektedir.


2. Uzman Mütalaasının Dilekçe Ekinde Sunulması

Uzman mütalaası, dava veya cevap dilekçesi ekinde sunularak, dilekçede ileri sürülen iddia ve savunmaların teknik veya bilimsel dayanaklarını ortaya koyar. Bu, dilekçenin daha güçlü ve ikna edici olmasını sağlar.


T.C. İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

yangın olayının hemen akabinde yangın alanında uzman Bilirkişi Sayın ... 'ndan HMK” nın 3. maddesi uyarınca Uzman Bilirkişi Mütalaası hazırlamasını ve yangına kimin sebebiyet verdiğinin tespiti de talep edildiğini, bu çerçevede, ... tarafından 01.06.2022 tarihli “Olay Yeri İncelemesi ve Uzman Bilirkişi Mütalaası” düzenlendiğini, ... ve ... ...'in gerekse binada kiracı olarak en üst katta faaliyet gösteren ... Tic.s+Ltd.s+Şti'nin yangın olayında hiçbir kusur ve ihmalinin olmadığı bir kez daha tespit edildiğini, davacının sigortalıya yaptığını iddia ettiği zarar ödemesi gerçek zarar miktarına kıyasla olağanüstü yüksek miktarlı olduğunu, yüksek bedel üzerinden müvekkillerine karşı icra takibi başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerden dolayı; öncelikle usule ilişkin cevap ve itirazlarımız doğrultusunda davanın müvekkilleri yönünden reddine, HMK'ya uygun olarak sunulmayan dava dilekçesine itirazlarının kabulüne, varsa dava dilekçesinin eklerinin taraflarına tebliğine, yargılama sonucunda da usule ve esasa ilişkin cevap ve itirazlarımız doğrultusunda davacının davasının ve dava dilekçesindeki tüm iddia ve taleplerinin müvekkilleri yönünden reddine, yargılama masraflarıyla avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir


Yukarıdaki içtihat örneğinde, davalı vekili, HMK'nın 293. maddesi uyarınca hazırlanan uzman bilirkişi mütalaasını cevap dilekçesi ekinde sunarak, yangın olayında müvekkillerinin kusurunun olmadığını iddia etmiştir. Bu durum, uzman mütalaasının dilekçenin ayrılmaz bir parçası olarak sunulabileceğini ve savunmanın temelini oluşturabileceğini göstermektedir.


3. Mahkemenin Uzman Mütalaasını Değerlendirme Yükümlülüğü

Yargıtay, mahkemelerin dosyaya sunulan uzman mütalaalarını yok sayamayacağını, bu mütalaaları incelemesi ve gerekçeli kararında değerlendirmesi gerektiğini belirtmektedir. Uzman mütalaası ile bilirkişi raporu arasında çelişki olması halinde, mahkemenin bu çelişkiyi gidermesi ve sonucuna göre karar vermesi gerekmektedir.


T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

tek kaynağı olduğunu, eğer bir başkası bu dedikoduyu yaymış olsaydı, onlara da dava açacaklarını, bir kötüleme dalgası mevcut olduğu su götürmez bir gerçek olup bunu yapan tek firmanın davalı firma olduğu bir başka firma olmadığının bütün dosya içeriğinden net olarak anlaşıldığını, dosyaya sunulan bilirkişi raporunun eksiklerle dolu olduğunu, bu rapora yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, bu sebeple bile davanın reddinin hatalı olduğunu, mahkemeye uzman mütalaası sunulduğunu, Yargıtay içtihatlarına göre mahkemenin uzman mütalaasını yokmuş gibi değerlendiremeyeceğini, Mahkemenin kararında uzman mütalaası yokmuş gibi karar verdiğini, Mahkemenin bunu incelemesi, yeniden bilirkişiye göndermesi ve çelişki olması halinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırarak sonuca göre bir karar vermesi gerekirken, eksik inceleme yaparak karar vermiş olduğundan kararın ortadan kaldırılması gerektiğini, dosyaya sunulan ve mahkemenin mutlaka dikkat etmesi ve önem vermesi gereken uzman mütalaasının bir çok konuyu açıklığa kavuşturduğunu,


Bu karar, mahkemenin uzman mütalaasını göz ardı etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ve kararın bozulmasına neden olabileceğini göstermektedir. Dolayısıyla, avukatın dilekçesi ekinde sunduğu uzman mütalaası, mahkeme tarafından titizlikle incelenmesi gereken bir delildir.


Sonuç / Özet

Uzman mütalaası, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 293. maddesi uyarınca tarafların dava konusu olayla ilgili olarak uzmanından alabileceği bilimsel bir görüştür ve bir delil niteliğindedir. Yargıtay kararları, uzman mütalaasının avukatın dilekçesinin bir parçası olarak sunulabileceğini ve mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Mahkemeler, dosyaya sunulan uzman mütalaalarını göz ardı edemez ve gerekçeli kararlarında bu delillere yer vermek zorundadır. Uzman mütalaası ile bilirkişi raporu arasında çelişki olması halinde, mahkemenin bu çelişkiyi gidermesi ve sonucuna göre karar vermesi gerekmektedir. Bu durum, uzman mütalaasının yargılama sürecinde davanın aydınlatılması ve adil bir karar verilmesi açısından kritik bir rol oynadığını göstermektedir.

Yorumlar


bottom of page