Banka Hesaplarını Kullandırma Suçu: Hukuki Araştırma
- aslankriminal35
- 6 gün önce
- 7 dakikada okunur

Banka hesaplarını başkalarına kullandırma eylemi, Türk hukukunda doğrudan "banka hesaplarını kullandırma suçu" adı altında müstakil bir suç olarak düzenlenmemiştir. Ancak bu eylem, duruma ve amacına göre Türk Ceza Kanunu (TCK) ve diğer ilgili mevzuat kapsamında çeşitli suçların oluşumuna zemin hazırlayabilir veya bu suçlara iştirak niteliği taşıyabilir. Özellikle dolandırıcılık, terörün finansmanı, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama gibi suçlarda banka hesaplarının kullanılması, faillerin cezalandırılmasına yol açan önemli bir delil ve eylem biçimi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yasal Çerçeve ve İlgili Suçlar
Banka hesaplarını kullandırma eyleminin hukuki sonuçları, genellikle aşağıdaki kanun maddeleri ve suç tipleri kapsamında değerlendirilir:
1. Dolandırıcılık Suçu (TCK Madde 157-158)
Banka hesaplarını başkalarına kullandırma eylemi, en sık dolandırıcılık suçları ile ilişkilendirilmektedir. Dolandırıcılar, mağdurlardan elde ettikleri paraları kendi adlarına açılmış hesaplara değil, genellikle üçüncü kişilerin (hesaplarını kullandıranların) hesaplarına aktararak izlerini kaybettirmeye çalışırlar. Bu durumda, hesabını kullandıran kişi, dolandırıcılık suçuna "yardım eden" sıfatıyla iştirak etmiş sayılabilir.
TÜRK CEZA KANUNU
Dolandırıcılık Madde 157- (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.
Nitelikli dolandırıcılık Madde 158- (1) Dolandırıcılık suçunun; ... f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle, ... işlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Hesabını kullandıran kişinin, dolandırıcılık eyleminden haberdar olması ve bu eyleme bilerek ve isteyerek katkı sağlaması halinde, TCK Madde 39 uyarınca "yardım eden" olarak cezalandırılması söz konusu olacaktır.
TÜRK CEZA KANUNU
Yardım etme Madde 39- (1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez. (2) Aşağıdaki hallerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur: a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek. b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak. c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak.
Yargıtay kararları da bu durumu desteklemektedir. Örneğin, bir sanığın banka hesaplarını arkadaşına kullanması için verdiğini savunması ve tanığın da bu savunmayı doğrulaması durumunda, sanığın atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığından beraat kararı verilebilmektedir. Ancak bu durum, hesabını kullandıran kişinin suçtan haberdar olmadığı veya suç kastının bulunmadığı haller için geçerlidir.
7. Ceza Dairesi 2023/6240 E. , 2023/4479 K.
b) Sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde; sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında söz konusu suçla ilgisi olmadığını, banka hesaplarını ... isimli arkadaşına kullanması için verdiğini savunması, bozma sonrası tanık olarak dinlenilen ve hükümle birlikte hakkında suç duyurusunda bulunulan ...'ın, sanığın söz konusu savunmasını doğrulayarak, o dönemde yurt dışından ürün getirtip sattığını ancak piyasaya borcu olduğu için haciz geldiğini, bu nedenle banka hesabına ihtiyaç duyduğunu, bu amaçla arkadaşı olan sanıktan banka hesabını vermesini istediğini, sanığın da bu şekilde banka hesabını kendisine verdiğini, banka hesabını sanıktan iş için ihtiyacı olduğunu beyan ederek istediğini, ancak yurt dışından yapacağı söz konusu işle ilgili herhangi bir bilgi vermediğini beyan etmek suretiyle savunmayı teyit etmesi, sanığın savunmasının aksine atılı suçu işlediğine dair mahkûmiyetine yeter her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığından sanığın atılı suçtan 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereği beraat kararı verilmesi nedeniyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama Suçu (TCK Madde 282)
Banka Hesaplarını Kullandırma Suçu, Suçtan elde edilen gelirlerin yasal yollarla elde edilmiş gibi gösterilmesi amacıyla banka hesaplarının kullanılması, TCK Madde 282'de düzenlenen "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama" suçunu oluşturabilir. Bu suç, genellikle organize suç örgütleri tarafından işlenir ve banka hesaplarını kullandıran kişiler, bu suçun işlenmesine bilerek ve isteyerek yardım ettikleri takdirde cezalandırılırlar.
TÜRK CEZA KANUNU
Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama Madde 282- (1) Alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini, yurt dışına çıkaran veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek veya meşru bir yolla elde edildiği izlenimini yaratmak maksadıyla çeşitli işlemlere tâbi tutan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Bu suçun önlenmesi amacıyla 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun da bankalar ve diğer yükümlülere "şüpheli işlem bildirimi" yükümlülüğü getirmiştir.
SUÇ GELİRLERİNİN AKLANMASININ ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN
Şüpheli işlem bildirimi MADDE 4 – (1) Yükümlüler nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılan veya yapılmaya teşebbüs edilen işlemlere konu malvarlığının yasa dışı yollardan elde edildiğine veya yasa dışı amaçlarla kullanıldığına dair herhangi bir bilgi, şüphe veya şüpheyi gerektirecek bir hususun bulunması halinde bu işlemlerin yükümlüler tarafından Başkanlığa bildirilmesi zorunludur.
3. Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu (TCK Madde 245)
Başkasına ait banka veya kredi kartını rızası olmaksızın kullanarak yarar sağlama veya sahte banka/kredi kartı üretme, satma, devretme gibi eylemler TCK Madde 245 kapsamında suç teşkil eder. Banka hesaplarını kullandırma eylemi, bu suçun işlenmesine zemin hazırlayabilir veya bu suça iştirak niteliği taşıyabilir.
TÜRK CEZA KANUNU
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması Madde 245- (Değişik: 29/6/2005 – 5377/27 md.) (1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (2) Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (3) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Yargıtay, aynı kişiye ait farklı bankalarca tahsis edilmiş birden fazla banka veya kredi kartının değişik tarihlerde kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanabileceğini belirtmiştir.
8. Ceza Dairesi 2015/8930 E. , 2015/25112 K.
1- Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan açılan davada; şikayetçiye ait Finansbank'tan alınıp kullanılan kartla ilgili soruşturma evrakının tefrik edildiğinin anlaşılması karşısında ve ayrıntıları Ceza Genel Kurulu'nun 18.10.2011 gün ve 6/166-213 sayılı kararında açıklandığı üzere; 5237 sayılı TCK.nun 245/3. madde ve fıkrasında düzenlenen başkasına ait banka veya kredi kartını kötüye kullanmak suçunun mağduru hesap sahibi olan gerçek ya da tüzel kişiler olduğu cihetle, aynı kişiye ait fakat farklı bankalarca tahsis edilmiş banka veya kredi kartı sayısı nedeniyle bağımsız suçtan bahsedilemeyeceği, aynı kişiye ait farklı bankalarca tahsis edilmiş birden fazla banka veya kredi kartının değişik tarihlerde kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanabileceği ancak, kart ve kullanım sayısı ile yarar miktarının TCK.nun 3. maddesi uyarınca temel cezanın ve zincirleme suç hükümleri nedeniyle cezada yapılacak artırım oranının belirlenmesi sırasında değerlendirilmesi gerektiği de dikkate alınarak, Finansbank kredi kartı ile ilgili soruşturma evrakının akibetinin araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
4. Vergi Usul Kanunu Kapsamında Vergi Kaçakçılığı
Banka hesaplarının başkalarına kullandırılması, elde edilen gelirlerin gizlenmesi veya vergi matrahının azaltılması amacıyla yapıldığında, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK) kapsamında vergi kaçakçılığı suçlarına yol açabilir. Bu durumda, hesabını kullandıran kişi, vergi kaçakçılığı suçuna iştirak etmiş sayılabilir. Danıştay kararları da, banka hesaplarını bir karşılık olmaksızın kullandırmanın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve bu durumdan bir menfaat elde edildiğinin kabul edilmesi gerektiğini belirtmektedir.
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/3713 E. , 2022/1978 K.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacının banka hesaplarını bir karşılık olmaksızın kullandırmasının hayatın olağan akışı ile iktisadi ve ticari icaplara aykırılık oluşturduğu hususunun açık olduğu, bu itibarla banka hesabının bir başkasına kullandırmasının karşılığında bir menfaat ve gelir elde edildiğinin kabul edilmesi yerinde olmakla birlikte, salt banka hesabı kullandırtmaktan dolayı elde edilen bu gelirin, davacının hesabına yatırılan ve çekilen tüm tutarları üzerinden %1 gibi varsayıma dayalı yüksek bir meblağ olarak esas alınmasının da iktisadi ve teknik icaplara aykırılık oluşturduğu, davalı idarece davacının hesabını başkalarına kullandırmasının karşılığında elde edebileceği gerçek gelirinin ne kadar olduğuna yönelik olarak yapılacak araştırma ve inceleme neticesinde hukuken geçerli ve gerçeğe en yakın somut bir tespitte bulunulması gerekirken bunlar yapılmaksızın, varsayımdan hareketle %1 gelir elde edildiği kabul edilerek eksik incelemeye dayalı olarak davacı adına yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir
5. Sermaye Piyasası Kanunu Kapsamında Piyasa Bozucu Eylemler
Sermaye piyasalarında, noter marifetiyle düzenlenmiş bir vekaletname olmaksızın bir başkasının hesabını kullanarak işlem yapmak veya hesabını başkasına kullandırmak, piyasa bozucu eylem olarak kabul edilmektedir. Bu durum, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili tebliğler kapsamında idari para cezalarına veya daha ağır yaptırımlara yol açabilir.
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2017/2004 E. , 2022/2213 K.
(2) Noter marifetiyle düzenlenmiş bir vekaletname ile yetkilendirme olmaksızın borsa ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda; a) Bir başkasının hesabını kullanmak suretiyle bu hesap üzerinden emir iletmek, işlem yapmak veya hesap hareketi gerçekleştirmek, b) Bir başkasına hesabını kullandırmak suretiyle bu hesap üzerinden emir iletilmesi, işlem yapılması veya hesap hareketi gerçekleştirilmesine imkan sağlamak piyasa bozucu eylemdir. (3) 22/06/2013 tarih ve 28685 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Pay Tebliği (VII-128.1)’nin 3. maddesine veya bu maddenin uygulanmasına ilişkin Kurul İlke Kararlarına aykırı hareket edilmesi piyasa bozucu eylemdir.
Banka Hesaplarını Kullandırma Eyleminin Hukuki Sonuçları
Banka hesaplarını başkalarına kullandırma eyleminin hukuki sonuçları, eylemin niteliğine, amacına ve hesabını kullandıran kişinin kastına göre değişir:
Suça İştirak: Hesabını kullandıran kişi, işlenen suçtan haberdar olması ve bu suça bilerek ve isteyerek katkı sağlaması halinde, TCK Madde 37 (faillik) veya Madde 39 (yardım etme) kapsamında sorumlu tutulabilir.
İdari Yaptırımlar: Özellikle vergi mevzuatı veya sermaye piyasası mevzuatı kapsamında idari para cezaları uygulanabilir.
Hukuki Sorumluluk: Mağdurun uğradığı zararın tazmini amacıyla hukuk mahkemelerinde tazminat davaları açılabilir.
Sonuç / Özet-Banka Hesaplarını Kullandırma Suçu
Banka hesaplarını başkalarına kullandırma eylemi, tek başına bir suç olmamakla birlikte, genellikle dolandırıcılık, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, vergi kaçakçılığı veya sermaye piyasası mevzuatına aykırılık gibi daha ciddi suçların işlenmesine aracılık etmektedir. Bu tür eylemlerde, hesabını kullandıran kişinin suç kastı ve eyleme katkısının derecesi, hukuki sorumluluğunun belirlenmesinde kritik öneme sahiptir.
Kişilerin, banka hesaplarını veya banka kartlarını üçüncü kişilere kullandırmaktan kaçınmaları, olası hukuki ve cezai sorumluluklardan korunmaları açısından büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, masumiyet karinesi altında dahi olsa, ciddi soruşturma ve yargılama süreçleriyle karşı karşıya kalabilirler.




Yorumlar