top of page

Zehirli Ağacın Meyvesi de Zehirlidir : İzmir Avukat

izmir avukat

Zehirli Ağacın Meyvesi de Zehirlidir: İzmir’de Hukuka Aykırı Delil ve Hukukunuzun Korunması


Hukuk filmlerinden veya dizilerinden aşina olduğunuz bir prensip vardır: "Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir." Bu dramatik ifade, aslında bir davanın seyrini tamamen değiştirebilecek çok önemli bir hukuki doktrini temsil eder. Peki, bu ilke ne anlama gelir ve özellikle İzmir’de görülen davalarda nasıl bir rol oynar?

Doktrinin Kökenleri ve Tanımı

"Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir" (fruit of the poisonous tree) ilkesi, Amerikan hukuk sisteminde ortaya çıkmış ve kanuna aykırı yollarla elde edilen delillerin (zehirli ağaç) kullanılamayacağı gibi, bu delillerden yola çıkılarak elde edilen diğer delillerin de (zehirli meyveler) geçersiz sayılacağını ifade eder.

Bu ilkenin temel amacı, hukuka aykırı delil elde etme teşvikini ortadan kaldırmaktır. Hukuk devleti ilkesine göre, devletin delil elde etme yetkisi dahi hukukun sınırları içinde kalmalıdır. Delil elde etmek uğruna bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesine izin verilmez.

Türk Hukukunda "Zehirli Meyve" İlkesi

Anayasamızın 38. maddesi "Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez" hükmünü içerir. Yargıtay’ın birçok kararı, bu Anayasal ilkeyi genişleterek, "zehirli ağacın meyvesi" doktrinine uygun bir yorum benimsemiştir.

Yargıtay’a göre, hukuka aykırı bir yöntemle elde edilen delil, doğrudan hükme esas alınamayacağı gibi, bu hukuka aykırı delilden yola çıkılarak toplanan diğer deliller de ceza veya hukuk davasında kullanılamaz. Örneğin, bir kişinin özel yazışmaları hukuka aykırı yollarla ele geçirildiyse, bu yazışmalarda geçen bir adresten elde edilen başka bir kanıt da geçerliliğini yitirir.

İzmir'de Görülen Davalarda Avukatın Rolü: İzmir Avukat

Hukuka aykırı delillerin tespiti, teknik bilgi ve deneyim gerektiren hassas bir konudur. İzmir'deki bir avukat, bu süreçte müvekkilinin haklarını korumak için hayati bir rol oynar:

  • Delil İncelemesi: Dava dosyasına sunulan tüm delilleri titizlikle inceleyerek, elde edilme süreçlerinde hukuka aykırılık olup olmadığını belirler.

  • İtirazın Yapılması: Hukuka aykırı olduğu tespit edilen delillerin mahkemece reddedilmesi için yasal süreci başlatır ve bu konudaki Yargıtay içtihatlarını sunar.

  • Doğru Strateji: Müvekkiline hukuka uygun yollardan delil toplama konusunda danışmanlık yaparak, ileride yaşanabilecek hukuki sorunların önüne geçer.

Sonuç

"Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir" ilkesi, sadece bir hukuki terim değil, aynı zamanda adil yargılanma hakkının ve hukuk devleti ilkesinin en güçlü koruyucularından biridir. Hukuki süreçlerinizde hak kaybı yaşamamak için delil hukuku konusunda uzman bir İzmir avukatından destek almanız, doğru ve güvenilir bir yolda ilerlemenizi sağlayacaktır.


  • Aksoy, E. (2018). Türk Ceza Hukukunda Hukuka Aykırı Delillerin Değerlendirilmesi. Yetkin Yayınları.

  • Doğan, S. (2019). Yargıtay Kararları Işığında Hukuka Aykırı Delil ve Zehirli Ağaç Doktrini. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, 77(1), 101-125.

  • Öztürk, B. & Erdem, B. (2020). Ceza Muhakemesi Hukukunda Deliller. Seçkin Yayıncılık.

Yorumlar


bottom of page