top of page

Uzman Mütalaası, Gerekçeli Karar İçin Nasıl Kullanılır? (CMK 67/6'nın Sınırları)

uzman mütalaası

Özel uzman görüşünün hukuki dayanağı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 67. maddesinin 6. fıkrasında düzenlenmiştir:


CEZA MUHAKEMESİ KANUNU Madde 67

uzman mütalaası Madde 67 : (6) Cumhuriyet savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanunî temsilci, yargılama konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporu hakkında, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu nedenle ayrıca süre istenemez.


Bu maddeye göre, uzman mütalaası alınabilecek konular şunlardır:

  1. Yargılama konusu olayla ilgili teknik veya özel bilgi gerektiren hususlar.

  2. Bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere.

  3. Bilirkişi raporu hakkında.

Gerekçeli karar, bir olay veya bilirkişi raporu olmadığı için, doğrudan "gerekçeli karar hakkında uzman mütalaası" alınması CMK m. 67/6'nın lafzına tam olarak uymamaktadır. Ancak, gerekçeli kararın içeriğindeki teknik veya bilimsel değerlendirmelerin hatalı olduğunu ileri sürmek amacıyla, kararın dayandığı deliller veya bilirkişi raporları üzerinden uzman mütalaası alınabilir.

Ayrıca, gerekçeli kararın kendisinin hukuki niteliği ve kapsamı CMK'nın 34. ve 230. maddelerinde düzenlenmiştir:


CEZA MUHAKEMESİ KANUNU Madde 34

Kararların gerekçeli olması Madde 34 – (1) Hâkim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil, gerekçeli olarak yazılır. Gerekçenin yazımında 230 uncu madde göz önünde bulundurulur. Kararların örneklerinde karşı oylar da gösterilir. (2) Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir.


CEZA MUHAKEMESİ KANUNU Madde 230

Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar Madde 230 – (1) Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aşağıdaki hususlar gösterilir: a) İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler. b) Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi. c) Akıl hastalığı, yaş küçüklüğü, sağır ve dilsizlik hali, geçici nedenler veya irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle işlenen fiillerle ilgili olarak, TCK’nın 32, 33, 34 ve 35 inci maddelerinin uygulanmasına ilişkin koşulların bulunup bulunmadığı ve bulunuyorsa nedenleri. d) Uygulanan kanun maddeleri ile verilen ceza miktarı itibarıyla TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin koşulların bulunup bulunmadığı ve bulunuyorsa nedenleri. e) Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına çevrilmesine veya seçenek yaptırımlara ilişkin hükümlerin uygulanmasına ilişkin koşulların bulunup bulunmadığı ve bulunuyorsa nedenleri. f) Kanun yollarına başvurma hakkının, süresinin ve merciinin açıkça belirtilmesi. g) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin koşulların bulunup bulunmadığı ve bulunuyorsa nedenleri. (2) Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi ve düşmesi kararlarının gerekçesinde de birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen hususlar yer alır.


Bu maddeler, gerekçeli kararın hangi unsurları içermesi gerektiğini detaylı bir şekilde düzenlemektedir. Gerekçeli kararın bu unsurları eksik veya hatalı içermesi durumunda, bu durum kanun yollarına başvuru sebebi olabilir.


Gerekçeli Karar Hakkında Uzman Mütalaasının Dolaylı Önemi

Doğrudan gerekçeli kararın kendisi hakkında bir uzman mütalaası alınamasa da, gerekçeli kararın içeriğindeki bazı hususların teknik veya bilimsel açıdan incelenmesi amacıyla uzman mütalaası alınması dolaylı olarak mümkündür. Bu durumlar genellikle şunları kapsar:


  1. Delillerin Değerlendirilmesindeki Hatalar: Gerekçeli kararda, mahkemenin delilleri değerlendirme şekli ve bu değerlendirmelerden çıkardığı sonuçlar yer alır. Eğer mahkeme, teknik veya bilimsel bir delili (örneğin, bir adli tıp raporu, balistik inceleme, dijital veri analizi) hatalı değerlendirmişse, bu delilin doğru yorumlanması için uzman mütalaası alınabilir. Bu mütalaa, gerekçeli karardaki delil değerlendirmesinin yanlışlığını ortaya koymak amacıyla kullanılabilir.


Ceza Genel Kurulu 2019/522 E. , 2020/453 K.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun "Kararların gerekçeli olması" başlığını taşıyan 3. maddesinin birinci fıkrasında; "Hâkim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dâhil, gerekçeli olarak yazılır Gerekçenin yazımında 3. madde göz önünde bulundurulur Kararların örneklerinde karşı oylar da gösterilir,", "Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar" başlıklı 3. maddesinde; "1) Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aşağıdaki hususlar gösterilir: a) İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler. b) Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi.


Bu içtihat, gerekçeli kararda delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin önemini vurgulamaktadır. Eğer bu değerlendirme teknik bir hata içeriyorsa, uzman mütalaası ile bu hata ortaya konulabilir.


2. Bilirkişi Raporlarına Yönelik İtirazlar: Gerekçeli karar, genellikle mahkemece alınan bilirkişi raporlarına dayanır. Eğer taraflar, bilirkişi raporunun teknik veya bilimsel açıdan hatalı olduğunu düşünüyorlarsa, bu rapora karşı bir uzman mütalaası alabilirler. Bu mütalaa, gerekçeli kararın dayanağı olan bilirkişi raporunun güvenilirliğini sorgulamak için kullanılabilir.


T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

Dr ... tarafından hazırlanan uzman görüşüne karşı gerekçeli kararda hiçbir açıklama yapılmamış olmasının da eksik incelemenin önemli bir göstergesi olup, kararın bu nedenle de kaldırılması gerektiğini, Yukarıda A.1. başlığı altında açıkladıkları hususlar yanında mahkemenin dosyaya ibraz edilen Uzman Görüşü hakkında gerekçeli kararında hiçbir değerlendirme yapmadığını ve yine kısa sürede davanın reddine karar verdiğini, HMK 293 vd maddelerinde düzenlenen “Uzman Görüşü”nün aşağıda da ayrıntılı olarak açıklayacakları üzere haklılıklarını ortaya koymakta olduğunu, ‘Uzman Görüşü’ takdiri delil olmakla birlikte, en azından mahkemenin gerekçeli kararında mütalaada belirtilen hususlar hakkında bir değerlendirilme yapılmasını beklemenin, yukarıda bahsedilen yargı kararlarının gerekçeli olmasının doğal bir gereği olduğunu, Zira, doktrin görüşünün mahkemeyi bağlamayacağını ve takdiri delil teşkil eder ise de, bu serbestinin hakime, doktrini hiç nazara almama hakkını vermeyeceğini, Hakimin doktrini, bilimsel görüşleri ve sunulan mütalaaları incelemesi, benimsediği görüşü ortaya koyması ve gerekçelerini izah etmesi gerektiğini ( Yargıtay HGK. 20.11.2000, 24.10.2001 tarihli kararları,


Bu içtihat, sunulan uzman görüşünün gerekçeli kararda değerlendirilmemesinin eksik inceleme olduğunu belirtmektedir. Bu durum, gerekçeli kararın dayandığı bilirkişi raporunun uzman mütalaası ile çelişmesi halinde daha da önem kazanır.


3. Hukuki Nitelendirme ve Değerlendirmeler: Bilirkişi veya uzman, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz; hâkim tarafından yapılması gereken hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz (CMK m. 67/3). Ancak, gerekçeli kararda yapılan hukuki nitelendirmelerin, teknik veya bilimsel verilerle çeliştiği durumlarda, bu teknik verilerin doğru yorumlanması için uzman mütalaası alınabilir.


Gerekçeli Kararın Gerekçelendirilmesi ve Uzman Mütalaası

Gerekçeli karar, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay içtihatlarına göre adil yargılanma hakkının önemli bir unsurudur. Kararların gerekçeli olması, tarafların yargılamanın neden bu şekilde sonuçlandığını anlamalarını, kanun yollarına başvurmalarını ve yargı denetiminin sağlanmasını temin eder.


ANAYASA MAHKEMESİ KARARI E. 2022/140, K. 2023/46

Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada keyfiliğe yol açacaktır Dosyanın tarafları mahkemece verilen hükmün hangi nedenlerle verildiğini gerekçeden anlayacak, gerekçeye göre kanun yolu sebeplerini ve dayanaklarını belirleyecek, kesinleşen bir hüküm de gerekçesindeki nedenlere göre infaz edilecektir Kararların gerekçeli olması; hem kanun yoluna başvuru ve hem de hakkaniyete uygun bir görüntü sunma açısından davanın taraflarının menfaatini ilgilendirdiği gibi, demokratik bir toplumda kamunun menfaatini de ilgilendirmekte ve mahkemelere duyulan güvenin sarsılmamasını da sağlayacaktır. (Sibel İnceoğlu, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, Beta Yayıncılık, İstanbul, 2013, s.322.) Öğretide "gerekçeli karar hakkı” olarak da kabul edilen hak, Ana1. madde maddesinde düzenlenen adli yargılanma hakkının bir sonucudur Derece mahkemeleri kurmuş oldukları hükümleri yukarıda açıklandığı gibi gerekçelendirecek ve ona göne kanun yolu denetimi sağlanacaktır Bölge adliye mahkemeleri de Yargıtay gibi ilk derece mahkemesinin kararlarını gerekçelerine göre inceleyecektir Anayasaya aykırı olduğu değerlendirilen ve iptali talep edilen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 3. maddesinin 3. maddesının e. bendinde yer alan aynı Kanun'un 3. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendini hariç bırakan yasal düzenleme, istinaf kanun yolu incelemelerinde, ilk derece mahkemelerinin kanuni bağlamda gerekçeyi içermeyen hükümlerinin denetimini ortadan kaldırmaktadır.


Bu bağlamda, gerekçeli kararın yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanıp dayanmadığı, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin hukuka uygun olup olmadığı gibi hususlar, uzman mütalaası ile desteklenebilir. Özellikle, gerekçeli kararda teknik bir konuya ilişkin delil değerlendirmesinin eksik veya hatalı olduğu iddia ediliyorsa, bu iddiayı güçlendirmek için ilgili teknik alanda bir uzmandan mütalaa alınması faydalı olacaktır.


Sonuç / Özet

Ceza muhakemesinde "gerekçeli karar hakkında uzman mütalaası" doğrudan bir hukuki kavram olmamakla birlikte, gerekçeli kararın dayandığı teknik veya bilimsel delillerin ya da bilirkişi raporlarının incelenmesi amacıyla uzman mütalaası alınması mümkündür. Bu mütalaalar, gerekçeli karardaki tespitlerin veya delil değerlendirmelerinin hatalı olduğunu ileri sürmek, kanun yollarına başvururken iddiaları güçlendirmek ve adil yargılanma hakkının bir gereği olarak savunmayı etkinleştirmek için kullanılabilir. Mahkemeler, sunulan bu tür uzman mütalaalarını diğer delillerle birlikte değerlendirmek ve gerekçeli kararlarında bu görüşlere yer vermek zorundadır. Aksi takdirde, eksik inceleme veya gerekçesiz karar verme nedeniyle hukuka aykırılık oluşabilir.

Yorumlar


bottom of page