Özel Uzman Görüşünün Ceza Muhakemesindeki Rolü ve Hukuki Değeri (CMK m. 67/6)
- aslankriminal35
- 2 saat önce
- 7 dakikada okunur

Özel uzman görüşünün hukuki dayanağı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 67. maddesinin 6. fıkrasında açıkça düzenlenmiştir. Bu madde, taraflara yargılama konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporu hakkında uzmanından bilimsel mütalaa alma hakkı tanımaktadır.
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU Madde 67
uzman mütalaası Madde 67 : (6) Cumhuriyet savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanunî temsilci, yargılama konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporu hakkında, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu nedenle ayrıca süre istenemez.
Bu düzenleme, tarafların adil yargılanma hakkı ve savunma hakkı kapsamında, kendi lehlerine olan hususları ispatlamak veya aleyhlerine olan delillere karşı koymak amacıyla bağımsız uzman görüşlerine başvurabilmelerini sağlamaktadır.
Özel Uzman Görüşünün Niteliği ve Amacı
Özel uzman görüşü, mahkeme tarafından atanan bilirkişinin hazırladığı rapordan farklı bir niteliğe sahiptir. Bilirkişi, mahkemenin talebi üzerine kamu görevi niteliğinde bir inceleme yaparken, özel uzman görüşü tarafların kendi menfaatleri doğrultusunda elde ettikleri bir görüştür. Yargıtay içtihatları da bu ayrımı ve özel uzman görüşünün önemini vurgulamaktadır:
Hukuk Genel Kurulu 2020/459 E. , 2022/1735 K.
Uzman görüşü, çekişmeli maddi vakıanın ispatı için ileri sürülen bağımsız bir delil olmayıp, bu amaçla ileri sürülen diğer delillerin değerlendirilme ve aydınlatılma vasıtası olarak kullanılır ve dayanılan delilin bilimsel olarak hâkimin kanaatini etkileme gücünü arttırmayı ve hüküm verme kabiliyetini tamamlamayı amaçlar Bu bakımdan uzman görüşünün kendine has bir delil değeri yoktur, o sadece tarafın dayandığı delilin değerini yükseltmek (delili takviye etmek) için kullanılır (Özbek, s. 126) Taraflar, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahip olduğundan (HMK m. 189/1), ispat hakkını uzman görüşü ile de kullanabilirler 52.
Bu içtihat, özel uzman görüşünün bağımsız bir delil olmaktan ziyade, diğer delillerin değerlendirilmesine ve aydınlatılmasına yardımcı olan bir vasıta olduğunu belirtmektedir. Amacı, tarafın dayandığı delilin bilimsel gücünü artırmak ve hâkimin kanaatini etkilemektir.
Özel Uzman Görüşünün Ceza Muhakemesindeki Önemi
Özel uzman görüşünün ceza muhakemesindeki önemi çeşitli açılardan değerlendirilebilir:
Maddi Gerçeğe Ulaşmaya Katkı: Ceza muhakemesinin temel amacı, her türlü şüpheden uzak bir şekilde maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Karmaşık teknik veya bilimsel konularda, özel uzman görüşleri, hâkimin doğru bir kanaat oluşturmasına ve olayın tüm yönlerini anlamasına yardımcı olur.
Ceza Genel Kurulu 2014/369 E. , 2014/425 K.
Ceza muhakemesinde bir sorunun çözümünün uzmanlığı ya da özel veya teknik bir bilgiyi gerektirip gerektirmediğine, bilirkişi görevlendirmekle yetkili olan Cumhuriyet savcısı veya hâkim karar verecek, bilirkişi kendiliğinden bir rol üstlenemeyecektir Esasen incelenen davanın bilirkişisi, hâkim veya Cumhuriyet savcısının kendisi olup kural olarak bilgisi, kültürü ve müktesebatı ile önüne gelen bir konuyu çözmek yeteneğine sahiptir İhtisasla ilgisi bulunmayan hallerde bilirkişinin mütalaasına başvurulmasında kanuni bir zorunluluk bulunmamaktadır CMK'nun 3. maddesinde de bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına "karar verilebileceği" belirtilmek suretiyle bilirkişiye başvurma zorunlu kılınmamıştır Bununla birlikte maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinen ceza muhakemesinde bazı durumlarda işin niteliği gereği bilirkişiye başvurulması zorunluluk gösterebilmektedir
2. Savunma Hakkının Güçlendirilmesi: Sanık, şüpheli, katılan ve vekilleri, kendi lehlerine olan hususları ispatlamak, aleyhlerine olan bilirkişi raporlarına itiraz etmek veya mahkemenin dikkatini belirli teknik detaylara çekmek amacıyla özel uzman görüşü alabilirler. Bu, adil yargılanma hakkının ve savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılmasını sağlar.
Hukuk Genel Kurulu 2020/459 E. , 2022/1735 K.
Taraflar, özel ve teknik konularda iddia ve savunmalarının uzman görüşü ile desteklenmesi ve dava konusu olayın aydınlatılması amacıyla, uzmanından bilimsel mütalâa alabilirler ve bunu mahkemeye sunabilirler (m. 293,1/cümle 1) Uzman görüşü, bilirkişi incelemesinden (m.266 V.d) farklıdır. Hâkimin özel ve teknik bilgilerinin yetmemesi hâlinde, talep üzerine veya mahkemece kendiliğinden bilirkişiye başvurulur; bilirkişi kamu görevlisidir Oysa, uzman görüşü alıp almamak, tamamen tarafın ihtiyarında olan bir husustur ve görüşü alınan uzman kamu hizmeti yapmaz, kamu görevlisi değildir
Bilirkişi Raporlarına İtiraz ve Çelişkilerin Giderilmesi: Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında eksiklikler, hatalar veya çelişkiler bulunması durumunda, taraflar özel uzman görüşü ile bu hususları ortaya koyabilirler. Bu durum, mahkemenin ek bilirkişi incelemesi yapmasına, yeni bir bilirkişi atanmasına veya mevcut raporu daha detaylı değerlendirmesine yol açabilir.
T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Dosyaya ibraz edilen uzman görüşünde, bilirkişi raporunda açıklanan görüşlerin aksine tespit ve görüşler ileri sürülmüş olup, bilirkişi raporu ile uzman görüşü arasında çelişkiler bulunmaktadır
T.C. ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Mahkeme özellikle özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda, tarafın sunduğu uzman görüşünün dava konusuyla ilgili olması halinde bunu dikkate almak ve değerlendirmek zorundadır.
Hâkimin Takdir Yetkisi: Özel uzman görüşü, mahkemeyi bağlayıcı nitelikte değildir. Hâkim, sunulan özel uzman görüşünü diğer tüm delillerle birlikte serbestçe takdir eder ve vicdani kanaatine göre bir karar verir. Ancak, mahkemenin özel uzman görüşünü tamamen göz ardı etmesi, adil yargılanma hakkının ihlali anlamına gelebilir. Özellikle bilirkişi raporu ile özel uzman görüşü arasında çelişki bulunması durumunda, mahkemenin bu çelişkileri gidermeden karar vermesi hukuka aykırı bulunabilir.
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU Madde 217
Delilleri takdir yetkisi Madde 217 – (1) Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir. (2) Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.
Hukuk Genel Kurulu 2020/459 E. , 2022/1735 K.
Uzman görüşünün yalnız başına bir delil olmayıp, hâkimin hüküm verme kabiliyetini tamamlayan delil değerlendirme ve aydınlatma vasıtası olduğunu kabul etmek, daha isabetli bir çözümdür Çünkü hâkim, tek başına uzman görüşüne dayanarak hüküm veremez; uzman görüşünü diğer mübrez delillerle birlikte, dayandığı gerekçeler dikkate alınarak ve davanın sonucuna olan etkisi bakımından serbestçe değerlendirerek hükmüne dayanak yapabilir Hâkim, uzman görüşünde yer alan hukukî, teknik ve özel bilimsel bilgiyi, delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesinde kullanır
Özel Uzman Görüşünün Sunulması ve Süreci
CMK'nın 67. maddesi, özel uzman görüşünün sunulması için ayrıca süre istenemeyeceğini belirtir. Bu, tarafların yargılamayı geciktirmeksizin bu hakkı kullanmaları gerektiğini gösterir. Özel uzman görüşü, yargılama dosyasındaki diğer delillerle birlikte mahkemeye sunulur ve mahkeme tarafından değerlendirilir. Gerekli görüldüğü takdirde, görüşü alınan uzman kişi mahkemede dinlenebilir ve hâkim veya taraflar gerekli soruları sorabilirler.
Hukuk Genel Kurulu 2020/459 E. , 2022/1735 K.
Tarafın iddia veya savunmasını desteklemek için görüşüne başvurduğu uzman kişi, talep üzerine veya re’sen mahkemeye çağrılarak dinlenebilir Uzman kişinin dinlendiği duruşmada hâkim veya taraflar gerekli gördükleri soruları da sorabilirler Uzman kişinin dinlenmesi imkânının getirilmesiyle bir yandan uzmanlık gerektiren konuların daha iyi aydınlatılabilmesi, diğer yandan da çelişkili ya da eksik veya yanlış bilgilerle yargılamanın olumsuz etkilenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır Uzman kişinin çağrıldığı duruşmaya geçerli bir özrü olmaksızın gelmemesi hâlinde, yargılamanın gecikmesini önlemek amacıyla hâkimin hazırlanan raporu değerlendirmeyeceği hususuna da bir vurgu yapılmıştır
Özel Uzman Görüşü ile Bilirkişi Raporu Arasındaki Temel Farklar
Özel uzman görüşü ve bilirkişi incelemesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) ile düzenlenmiştir. Her ne kadar HMK hükümleri doğrudan ceza muhakemesinde uygulanmasa da, bilirkişilik ve uzman görüşüne ilişkin genel ilkeler ve kavramsal ayrımlar açısından yol göstericidir.
Aşağıdaki tablo, özel uzman görüşü ile bilirkişi raporu arasındaki temel farkları özetlemektedir:
Özellik | Bilirkişi Raporu | Özel Uzman Görüşü |
Atayan Makam | Mahkeme veya Cumhuriyet Savcısı (resen veya talep üzerine) | Yargılamanın Tarafları (Cumhuriyet savcısı, katılan, şüpheli, sanık, müdafii veya kanunî temsilci) |
Hukuki Niteliği | Kamu görevi niteliğinde, mahkemeye yardımcı olma amacı taşır. | Taraf delili niteliğinde, tarafın iddia ve savunmasını destekleme amacı taşır. |
Bağımsızlık ve Tarafsızlık | Bağımsız, tarafsız ve objektif olmak zorundadır. | Tarafın menfaatleri doğrultusunda hazırlanır, ancak bilimsel ve teknik açıdan objektif olması beklenir. |
Bağlayıcılık | Mahkemeyi bağlayıcı değildir, hâkim delilleri serbestçe takdir eder (CMK m. 217, HMK m. 198). | Mahkemeyi bağlayıcı değildir, hâkim delilleri serbestçe takdir eder. |
Görevin Kapsamı | Mahkeme veya savcılık tarafından belirlenen somut sorulara yanıt verir. | Tarafın talebi doğrultusunda, belirli bir konuyu aydınlatmaya veya bilirkişi raporuna itiraz etmeye yönelik olabilir. |
Süre | Mahkemece belirlenen süre içinde raporunu sunar. | Taraflar, bu nedenle ayrıca süre isteyemezler (CMK m. 67/6, HMK m. 293/1). |
Dinlenme | Mahkemece çağrılarak dinlenebilir, sorular sorulabilir (CMK m. 66/6, HMK m. 279/3). | Hâkim, talep üzerine veya resen dinlenmesine karar verebilir, sorular sorulabilir (HMK m. 293/2). Geçerli özrü olmadan gelmezse raporu değerlendirilmez (HMK m. 293/3). |
Ücret | Kanunla belirlenen tarifeye göre devlet tarafından ödenir. | Görüşü alan tarafça ödenir. |
Hukuk Genel Kurulu 2020/459 E. , 2022/1735 K.
Doktrinde hâkim olan aksi görüşe göre ise; uzman görüşü, mahkemece atanan bilirkişiden alınan rapor gibi bir takdiri delil ve hatta delil olmayıp, hâkimin kanaatini oluşturmasında yardımcı olmak üzere tarafın hukukî dinlenilme hakkı kapsamında mahkemeye sunduğu, özel ve teknik konuda alınmış bir rapordur ve yazılı beyan (taraf iddiası) niteliğindedir Delil olmayan uzman görüşünün mahkemeye sunulmasının, delillerin ibrazıyla ilgisi yoktur ve uzman görüşü bilirkişi raporuyla rekabet içinde değildir (Özbek, Mustafa Serdar : Uzman Görüşünün Yargılamada Değerlendirilmesi, Türkiye Noterler Birliği Hukuk Dergisi Makale, Ankara 2017, sayı 1, s.125) 51.
Mahkemenin Değerlendirme Yükümlülüğü: Mahkeme, bilirkişi raporunu ve özel uzman görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir. Ancak, özellikle bilirkişi raporu ile özel uzman görüşü arasında çelişki bulunması durumunda, mahkemenin bu çelişkileri gidermeden karar vermesi hukuka aykırı bulunabilir.
T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Şöyle ki bilirkişi incelemesi 1. madde maddede düzenlenmiştir Yasal düzenlemede bilirkişi raporu veya raporları ile uzman görüşü arasında farklılık veya çelişki olması durumunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair bir düzenleme mevcut değildir 3. maddede ise hâkimin bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği ifade edilmiştir Uzman görüşü ise yukarıda yer verildiği üzere aynı yasanın 3. maddesinde düzenlenmiş ve maddede tarafların dava konusu olayla ilgili olarak uzmandan bilimsel mütalaa alabilecekleri, hâkimin talep üzerine veya resen kendiliğinden rapor alınan uzman kişinin davet edilerek dinlenilmesine karar verebileceği ve uzman kişinin çağrıldığı duruşmaya geçerli bir özrü olmadan gelmemesi halinde hazırlamış olduğu raporun mahkemece değerlendirilmeye tabi tutulmayacağı belirtilmiştir
Hukuk Genel Kurulu 2020/459 E. , 2022/1735 K.
Dosyaya ibraz edilen uzman görüşünde bilirkişi raporu ile tespit edilen görüşlerinin aksine tespit ve görüşler ileri sürülmüş olup, bilirkişi raporu ile uzman görüşü ciddi şekilde çelişkiler içermektedir Alınan bilirkişi raporu ile uzman görüşü arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdii edilmesi yerine yetersiz ve esaslı itiraza uğrayan rapora dayanılarak uzman görüşü kararda gerekçeli olarak değerlendirilip tartışılmadan karar verilmiş olması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir
Sonuç / Özet
Özel uzman görüşü ve bilirkişi raporu, ceza muhakemesinde teknik ve özel bilgi gerektiren konularda yargılamaya ışık tutan önemli araçlardır. Ancak, atanma şekilleri, hukuki nitelikleri ve yargılama üzerindeki etkileri bakımından farklılık gösterirler. Bilirkişi, mahkeme veya savcılık tarafından atanan ve kamu görevi ifa eden bağımsız bir uzmandır; raporu mahkemeyi bağlamasa da önemli bir delil değerlendirme aracıdır. Özel uzman görüşü ise, tarafların kendi inisiyatifleriyle elde ettikleri ve iddia/savunmalarını desteklemek amacıyla sundukları bir görüştür. Bu görüş de mahkemeyi bağlayıcı olmamakla birlikte, özellikle bilirkişi raporuyla çelişki oluşturduğunda mahkemece titizlikle değerlendirilmesi ve gerekçeli kararda tartışılması gereken bir unsurdur. Yargıtay içtihatları, her iki kurumun da adil yargılanma hakkı ve maddi gerçeğe ulaşma ilkesi çerçevesinde etkin bir şekilde kullanılmasını ve değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır.




Yorumlar