Yargılamanın Yenilenmesi (Yargılamanın İadesi): Hukuki Dayanakları ve Süreçleri
- aslankriminal35
- 10 Tem
- 3 dakikada okunur

Hukukta verilen kararların kesinliği esastır; ancak bazen, sonradan ortaya çıkan durumlar, bir kararın yeniden incelenmesini zorunlu kılabilir. İşte bu noktada yargılamanın yenilenmesi, hukukumuzdaki adıyla yargılamanın iadesi kurumu devreye girer. Peki, bu istisnai kanun yolu nedir ve hangi hukuki dayanaklara sahiptir?
Yargılamanın Yenilenmesi Nedir ve Neden Önemlidir?
Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşmiş bir mahkeme kararının, yasada sayılan belirli ve sınırlı nedenlerin ortaya çıkması durumunda, yeniden incelenmesini sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur. Bu kurumun temel amacı, adaletin tam olarak tecelli etmesini sağlamak, haksız yere verilmiş kararların doğurduğu mağduriyetleri gidermek ve maddi gerçeğe ulaşmaktır.
Kesinleşen bir hükmün değiştirilmesi, hukuki güvenlik ilkesi açısından ciddi bir istisnadır. Ancak adil yargılanma hakkı ve adalet ihtiyacı, belirli durumlarda bu istisnayı gerekli kılar.
Yargılamanın Yenilenmesinin Hukuki Dayanakları
Yargılamanın yenilenmesi, Türk hukukunda hem Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hem de Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nda ayrı ayrı düzenlenmiştir. Her iki kanunda da yargılamanın iadesi nedenleri sınırlı sayıda (tahdidi) ve emredici niteliktedir.
1. Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Yönünden Hukuki Dayanaklar
CMK'nın 311. maddesi ve devamında ceza yargılamasında yargılamanın yenilenmesi nedenleri düzenlenmiştir. Bu nedenler, genellikle sonradan ortaya çıkan ve hükmü esaslı şekilde etkileyecek nitelikteki durumları kapsar:
Yeni Olgular veya Deliller: Hükümlünün beraatini sağlayacak yeni bir delilin veya olayın ortaya çıkması. (Ör: Daha sonra bulunan, masumiyeti kanıtlayan bir video kaydı, kayıp bir belge vb.)
Belgenin Sahteliği: Hükme esas alınan bir belgenin sahte olduğunun anlaşılması.
Yalan Tanıklık veya Bilirkişi İftirası: Hükümlülüğe esas alınan bir tanığın yalan yere tanıklık yaptığının veya bilirkişinin bilerek gerçeğe aykırı mütalaa verdiğinin anlaşılması.
Hâkimin Suçu: Hükme katılmış olan hâkimin, aleyhine karar verilen kişinin aleyhine işlediği bir suçtan dolayı mahkûm olması.
İnsanlığa Karşı Suçlar: Kesinleşen hükmün, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde belirtilen adil yargılanma hakkına aykırılık teşkil etmesi. (Özellikle AİHM kararları sonrası bu nedenler önem kazanmıştır.)
Ölüm Karinesinin Çürümesi: Gaiplik kararı verilmiş bir kişinin (hükümlünün lehine) yaşadığının anlaşılması.
Beraat Eden Sanığın Yargılanması: Beraat eden bir sanığın sonradan aynı fiilden dolayı tekrar yargılanması (Ne bis in idem - aynı suçtan iki kez yargılanmama ilkesinin ihlali).
CMK'da yargılamanın iadesi talebi, hükümlünün lehine veya aleyhine olabilir. Lehe başvurularda süre sınırı yokken, aleyhe başvurularda daha sıkı koşullar ve süreler aranır.
2. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) Yönünden Hukuki Dayanaklar
HMK'nın 375. maddesi ve devamında ise hukuk davalarında yargılamanın yenilenmesi nedenleri düzenlenmiştir. Buradaki nedenler de kesinleşen kararın maddi hataya veya usulsüzlüklere dayanması durumlarını kapsar:
Sahte Belgeye Dayanma: Hükmün, sahte olduğu sonradan anlaşılan bir belgeye dayanması.
Yalan Tanıklık/Bilirkişi: Hükme esas alınan tanık veya bilirkişinin yalan beyanda bulunduğunun sonradan kesinleşmiş bir hükümle sabit olması.
Karşı Tarafın Hilesi: Hükmün, aleyhine karar verilen tarafın hileli bir davranışı sonucu verilmiş olması.
Resmi Belge Sahteliği: Bir mahkeme kararına esas alınan ilamın veya senedin sahte olması veya değiştirilmesi.
Esaslı Hataya Dayanma: Hükmün, bir belgenin veya senetin sahte olduğuna dair verilen önceki bir kararın kesinleşmiş olması halinde, bu sahteliğin davanın sonucunu etkilemesi.
Yeni Deliller: Karar verildikten sonra, kararı etkileyecek nitelikte yeni delillerin ortaya çıkması ve bu delillerin daha önce elde edilmesinin mümkün olmaması.
Hâkimin Suçu: Hükme katılan hâkimin, aleyhine hüküm verilen kimse aleyhine görevini kötüye kullanması veya rüşvet alması gibi bir suçtan dolayı mahkûm olması.
Temsil Hatası: Davayı takip eden vekilin, davayı vekâletsiz açtığının veya vekâletnamenin geçersiz olduğunun anlaşılması.
HMK'da yargılamanın yenilenmesi talepleri genellikle belli bir süreye tabidir (örneğin, yenileme nedeninin öğrenildiği tarihten itibaren 3 ay ve her halükarda kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl).
Yargılamanın Yenilenmesi Süreçleri Nasıl İşler?
Yargılamanın yenilenmesi talebi, ilgili kanundaki şartların oluştuğunu düşünen tarafça (davacı/davalı veya hükümlü) bir dilekçeyle, kararı veren mahkemeye yapılır. Dilekçede, yenileme nedeni ve dayandığı deliller açıkça belirtilmelidir.
Mahkeme, öncelikle yenileme şartlarının oluşup oluşmadığını inceler. Eğer şartlar oluşmuşsa, yargılamanın yenilenmesi talebini kabul eder ve yargılama süreci baştan başlar. Bu aşamada, eski delillerle birlikte yeni ortaya çıkan deliller de değerlendirilerek yeniden bir karar verilir. Yenileme talebi reddedilirse, bu karara karşı kanun yollarına başvurulabilir.
Sonuç
Yargılamanın yenilenmesi, hukuk sistemimizde adaletin tecellisini sağlayan kritik bir güvenlik supabıdır. Kesinleşmiş kararların dokunulmazlığı ilkesine istisna getirse de, bu istisna, haksız yere mağdur olmuş kişilerin son çaresi ve maddi gerçeğe ulaşma yolunda önemli bir adımdır. Hem ceza hem de hukuk davalarında kendine özgü koşulları ve süreçleri bulunan bu kurum, yargının hata yapma ihtimaline karşı bir sigorta görevi görür.
Hukuki süreçlerinizde yargılamanın yenilenmesi gibi karmaşık bir konuda desteğe ihtiyacınız varsa, alanında uzman bir avukattan danışmanlık almanız büyük önem taşır.




Yorumlar